ŞİİRİN HİKÂYESİ: Geçmişin sandığını açtığımızda anılarımızın buğusu yükselir. Eskidiğinde, bugünü o sandığa özenle yerleştirelim. Güve bulaşmasın, kokacaksa naftalin koksun, yarına ulaşsın da…
Mahalle arkasında giden
ince toprak yollara
gömüldü cevizim;
kaybolup gitti
bindiğim söğüt dalıyla
üstüne çizdiğim onca izim.
Çizgisiz yollarda
bir ağaç görsem
meyvesi acı içinde
benim mi yoksa
diye sorarım;
kırar kabuğunu
zarlarını soyar
ellerimi koklarım.
Ben, nasıl ben olurum
çocuk kalmadıysam
büyümüşse burnum
o ağaca aşık değilse şiirim…
Osman Aktaş/15 Kasım 2014/Erzurum