Benzemem dalgaları dağları andıran
Ne delice akışım olur,
Nede kızarım insanlara
Sekiz ülke, binlerce kilometre sonrası
Ulaşırım barışı özleyen Akdeniz’e.
Sessiz, sakin ama hüzünle akarım.
Kabullenmişim bana akan
Gözyaşlarını, yağmurları, akarsuları
Açmayın iç dünyamı,
Söyleyemem…
Firavunların kölelerini.
Kimi zaman kan olup aktım,
Kimi zaman cesetler yüzdü sularımda.
Din adına, ihtirasların kör inançlarına.
Bana atılan siyahi, esmer, sarışını
Tüm ölümlere, kan ve cesetlere inat,
Can veririm kıyılarımdaki yeşilliklere.
Bilmem kaç beygir gücü motorlar,
Damarlarımdaki kanı boşaltırcasına
Emerler sularımı…
Neler taşımadım ki koyu yeşili sularımda,
Neler görmedim ki yüzbinlerce yıllık
Yaşamımda…
Yılmadım, usanmadım hayat verdim
Kimi zaman tanrı, kimi zaman ilham.
Lakin kul olmadım insanlara….
Ben Nil’im, ağızda dönen dilim,
Bilinmez tarihden geldim
Bilinene giderim…,
Turan Akpınar / Şubat 2020 – Lüxsor MISIR