KLAROS-FELSEFE-SANAT- KEHANET FESTİVALİ
İzmir- Menderes- Ahmetbeyli Sunumu- 2
Çocuklarla felsefe yapılırken bilinen terimler (“bebekler”, “anne”, “kız kardeş”, “baba”, “patron”) harika bir şekilde kullanıldığını görüyoruz. Bazen çocuklar öğrendikleri terimleri yeni bir alana transfer ederler. Felsefeci ve eğitimcilerce bu terim değişiklikleri arasındaki ayrımları saptarlar. Kriterlerin oluşturulması, formüle edilmiş sorular ve talep edilen gerekçeler değerlendirilir.
Çocuklarla felsefe yaparken, her zaman önce büyük felsefi teorilerini düşünme yerine, Günlük yaşamdan hayatın anlamını hatırlatan basit sorular düşünmemiz gerekir. Böylece çocuk ve gençlerin felsefe yapmakta kaçmaması ve yorulmaması için iyi bir sohbet atmosferi yaratmış oluruz.
Belki bir konunun içeriğinden tamamen bağımsız bir diyalog, tüm o küçük sözler konuşmanın mantıksal olarak geliştiği yer olur. Belki bu çocukların sohbetini felsefeciler söyle yorumluya bilirler.
● “Ah, bakın!” – İlginç veya olağandışı bir gözlem yapılmış ve iletilmiştir.
● “Belki…” – Bir hipotez oluşturulur ve tahmin olarak işaretlenir.
● “Veya…” – Alternatif bir hipotez ileri sürülür.
● “Bilmiyorum…” – kişinin kendi bilgi durumuyla ilgili şüphesi ifade ediliyor.
● “…ama olabilir.” – Bir düşünce seçeneği değerlendirilir ve tartışılır. Bu tartışmada çocukları yetiştirmekte dikkat edilmesi gereken temel ilkelere bir pencere açabilir.
● “Hayır, sanmıyorum.” – Karşıt bir konum ima edilir.
● “Neden olmasın?” – Karşı görüş için bir “neden” sorusu sorulur. Buda diyalogu derinleştirir.
● “Ama çok yakından bakmanız gerekiyor…” – Ampirik kanıtlar intersubobjektif olarak atıfta bulunulmuştur.
● “Yani…” – Bir sonuç vurgulanır.
● “Evet, aynen…” – Fikir birliği sağlandı ve daha fazla gerekçe sunuldu.
Bu Liste bize felsefi yöntemlerin iyi bir özetini verir. Fiziksel-bilimsel düşünme yöntemleri ile ilgili önemli ip uçları veriyor.
Neden ve hangi amaçla böyle basit bir felsefe yapmak gerekir?
Çocuklar ve gençler, felsefe yapma konusunda heveslidir çünkü felsefenin hedefe yönelik olmaması ve söz konusu soruların belirli cevaplara yönelik olmamasıdır. Felsefi soruların açıklığı, kişinin kendi düşünmesi, konuşması ve yargılaması için büyük bir özgürlük yaratır.
Biz Radıo Kaktus Münster ve Çocuk Uyuncakları Müzesi Molla Demirel Kültür vakfı olarak “GELECEĞİN İÇİN Katıl, Dinle, Öğren” başlıklı ilticacı ve göçmen çocukların içine girdikleri yeni topluma uyum için bir Proje yaptık. Bu projede çocuk ve gençlerle yaptığımız Felsefe çalışmalarını ad vermeden sohbetlerdeki konuşma, tartışma ve sonuçları derleyerek değerlendirerek Radyo ve TV. küçük küçük Vidolar halinde yayınladık. Bizim okullardan destek alarak yürüttüğümüz. Öğrenmek için dinlemek ile çocukları değerleri tanıma ve onlarla başa çıkma konusunda desteklemeyi amaçladı. Felsefi konuşmalarda çocuklar, düşüncelerini ifade etti, katılımcı arkadaşlarını dinledi, söylenenleri derinleştirdiler. Ve böylece yeni sonuçlara birlikte vardılar. Böylece dinleme kültürünü kavrayarak geliştirdiler. Konuşan arkadaşına saygı ve empatiyi teşvik eden birlikte düşünmenin ortamını yaratır. Ancak burada unutmamaya çalıştığımız tematik olarak, konuşmalar çocukları ilgilendiren “Nedir?
Arkadaşlık mı?” veya “Yaşamda veya derslikte adil olan nedir?”. Gürültüler, müzik öğeleri, çekilen fotoğraflar veya Radyo ve TV oyunları tartışmaları ne için? Farklı malzemeler bir itici güç görevi gördüğünü ve böylece içerik açısından onları teşvik edeceğini hep göz önünde tutmak mı gerekiyor? Aslında bunların hepsi aynı zamanda dinleme becerilerini de geliştirir. Ayrıca felsefi sonuçların çocuklarla konuşmaları çok çeşitli akustik temsillerle işitilebilir ve görülebilinir hale getirir. Bu da onların bu felse yapımına candan katılmalarını ve sonuçla kendilerini içinde yer aldığı yayının önemli olduğunu kavramalarını sağlıyor.
Bu projenin içinde bir ilkokul öğretmeni, felsefe yapmanın özel doğasını şu şekilde formüle etti:
“Bu projedeki çalışmalarımız, gerçek deneyim saatleriydi, günlük okul hayatının geri kalanından küçük altın kıvılcımlar gibi göze çarpan saatlerdi. Bu kıvılcımlar bugüne kadarki mesleki yaşamımı sorgulamama yetti.”
Bu cümle bile günümüzde her pedagojik yaklaşım “neden?” sorusuna katlanmak zorunda olduğumuzu da açıklıyor. Elbette ki sorulan neden sorusuna cevaplar yaş grubuna göre değişir ve çok çeşitli dil ve bilişsel beceriler, kişilik gelişimi ve yaşam yönelimi yönleri, değerler ve demokratik becerilerin kapısını açar.
Bununla birlikte, diğer yaklaşımlar ve yöntemlerden en büyük fark şudur: Felsefe yaparken bunları bilinçli olarak teşvik etmek zorunda değilsiniz – sadece onların rahat sohbet edeceği bir atmosferin gerektiğini göz ardı etmemeniz gerekir.
Molla Demirel
19 Haziran 2022
Radio Kaktus Münster
Verspoel 7 – 8
48143 Münster
Tel. +49 17052 42 922