Son yıllarda köyden kente olan hızlı göç sonucu toplumsal yapımız da aynı hızda değişti. Şimdi herkes en yakınında evcil hayvan olarak kedi ve köpekleri görüyor. Oysa çok yakın bir geçmişte en yakınımızda eşekler vardı. Köylünün iş makinesi, traktörü, arabası, nakliye aracı, kamyoneti eşekten başkası değildi. Eşeklerin aile içinde iyi bir yeri vardı. Herkes eşeğine çok iyi bakardı. Çünkü eşek onların eli, ayağıydı, onlarsız bir iş yapmak neredeyse olanaksızdı.
Kültürümüzde hiçbir hayvan eşek kadar yer almamıştır. Atasözlerine, deyimlere girdiler. Örneklemelerde, sataşmalarda, nezaket kurallarında hep onlar var oldu. “ Eşeklik ettik, eşek cennetine gitti, nalları dikti, eşek muhabbeti, eşeği yokuşa sürmek, eşek eşeği ödünç kaşır, eşek kadar adam olmuş, eşek şakası” gibi hepimizin bildiği sözlerle insanlar birbirlerine söz söylemişlerdir.
Yeni yayımlanacak eşek masal ve öykülerinden oluşan bir kitabımız var. Aklımızda kitaba uygun bir isim var ama, sizin de önerileriniz olur mu? Kitapta ilginç birçok masal içerisinden bir tanesini burada sizlerle paylaşmak istiyorum;
Bir zamanlar memleketin birinde haber meraklısı genç eşek koşa koşa, neşe içerisinde arkadaşlarına yaklaştı. Nefes nefeseydi, “ müjde, semerci ölmüş” dedi. Arkadaşları da sevinç içerisinde bu haberi karşıladılar. Kahkahalarla gülüp, anırdılar. Toz dumana karıştı tepişmelerinden. O sırada ne olup bittiğini anlamaya çalışan güngörmüş eşek yanlarına yaklaştı. “ Hayrola, nedir bu gürültü, neler oluyor?” Genç eşek yanıtladı; “ Duymadın mı, semerci öldü? Onun için kutlama yapıyoruz, bayram ediyoruz.”
“Ah, ahhh, çocuklar. Bunda kutlanacak ne var ki? Buraların usta semercisiydi o ölen adam. Eli ehildi, herkesin tam sırtına göre semer yapardı. Şimdi acemi bir semerci gelecek, uzun, kısa, dar semerler yapacak, sırtımıza uymayacak, sonra sırtımız yara içinde kalacak. Bunu hiç düşündünüz mü?”
Genç eşeklerin sevinci yarım kalmıştı. Hepsini bir düşüncedir almıştı. Ne olacaktı şimdi?
Güngörmüş eşek konuşmasını sürdürdü;
“Gençler, önce biz eşeklikten vazgeçmeliyiz. O usta olmuş, bu usta olmuş ne fark eder? Biz eşek olduktan sonra, semer vuran çok olur.”