ALIŞKANLIKLARIMIZI BIRAKABİLMEK Mİ, YOKSA ZAMANA AYAK UYDURABİLMEK Mİ DAHA ZOR? (2)
***
Yaşımız ilerledikçe sapan ile kuş avlamayı bıraktık ama,
Balık avı vazgeçilmez hobimiz olarak devam etti.
Tabi ki oltalarımızı da kendimiz yapıyorduk.
O zamanlar bırakın şimdiki gibi her av disiplinine özel kamış ve makinaları, plastik kasnaklar bile yoktu.
Hazır olta pahalı olduğundan, aldığımız 100 metre misinayı tahtaya veya paraya kıyıp satın aldığımız mantara sarardık.
Eğer tahtaya saracaksak tahtanın köşeleri misina uzun süre sarılı kaldığında misinada gam yapmasın diye,
Yine el ile uzun uzun uğraşıp zımpara ile ovalleştirilirdi.
Küçücük çocuk iken bile hazır takım almaz, iğneleri kendimiz bağlardık.
İğne bağlamayı bilmemek utanç verici bir durum olarak sayılır, bilmeyenlere de öğretilirdi.
***
Uzak atış yapılacak kıyı avlarında oltayı uzağa atabilmek önemli olduğundan,
ikinci resimde görülen tahtayı yapabilmek için,
Önce kalemle misinanın kolayca sürtünmeden boşalabilmesi için hafif açı verilerek tahtanın üzerine şekli çizilir,
sonra testere ile kendimiz keser veya marangoza kestirir,
atış yaparken misina takılmasın diye, zımpara ile köşelerini ovalleştirip pırıl pırıl yapardık.
***
O yıllarda henüz sahil yolu yapılmamıştı.
Karataş’tan şimdiki feribot iskelesine kadar olan bölüm denizdi,
Yani deniz şimdi beton duvar gibi rüzgarı kesen apartmanların ,evlerin bahçelerine kadar gelirdi.
Kordon ve pasaport’ta deniz şimdiki kadar olmasa da kirli olduğundan,oraların kefali makbul değildi.
O zaman denizi tertemiz olan karataş ,vali konağı önü, Mithat paşa sanat enstititüsü önü çok güzel topan kefal yapar,
Bizde kefal avlamak için oralara giderdik.
Tabi ki o zamanlar şimdiki gibi, fotoğrafta görünen renk renk, çeşit çeşit şamandıralar da olmadığından,
Bakkal bakkal dolaşıp şişe mantarı arardık.
Yine o zamanlar şişeler şimdiki gibi kapaklı değil, mantarlı idi.
Bakkallarda sobaları tutuşturmak için, evlerdeki annelerimizin yemek pişirdiği gaz ocakları ve ispirto ocakları için şişelerde gaz ve ispirtto kilo ile satılır,
Şişelerin ağzı da dökülmesin diye mantarla kapatılırdı.
Biz işte bu mantarlarla kefal oltalarımıza şamandıra yapardık.
Mantar alınır.
Ortasından düzgünce mantarı parçalamadan tel veya eğer bulabilirsek daha yakışıklı olsun diye tek damarlı ve renkli elektrik kabloları geçirilir,
Sonra telin üst tarafı oltadan çıkmasın diye şekillendirilir,
Alt tarafı da misinayı bağlamak için pense ile özenle kıvrılıp kefal oltası için şamandıra yapılırdı.