Yaşı ellinin üzerinde olan insanlarımızın anılarındaki KIZILAY imajı 6 Şubat depremi ve sonrasında oldukça hüzünlü bir değişime uğradı. İsterseniz 50-60 yıl geriye gidip ilkokul yıllarında kutladığımız KIZILAY HAFTALARINI anımsayalım. Sınıflarımızda üzeri yarım ay baskılı zarflar dağıtılırdı öğrencilere. Bu zarflar evlere götürülüp, ailenin bütçesine göre Kızılay’a yardım paraları konurdu. O zamanki iki buçuk liralık kağıt paralar varlıklı ailelerin, bozuk paralı zarflarda dar gelirli ailelerin bağış zarfları idi.
Kızılay haftalarında başta öğretmenlerimiz olmak üzere, öğrenciler ve ev halkını tatlı telaş sarardı. Kimi zaman eve götürdüğümüz yardım zarflarına az para konulduğunda üzülür bazen de ağlayarak daha fazlasının konulmasını isterdik. Bizlere öğretmenlerimiz tarafından öğretilen KIZILAY o kadar kutsaldı ki, o olmadan herhangi bir yerdeki afet veya afetlere çare bulunamazdı. Sadece yurt içi değil, yurt dışı afetlerde de Kızılay hep o aralarda olurdu denmişti.
Sınıf öğretmenlerimiz bir kız birde erkek öğrenci seçerek kızın boynuna içi Kızılay rozeti ve toplu iğne dolu sepeti, erkek öğrencinin boynuna da metalden yapılmış üzerinde Kızılay yarım ayı bulunan kumbara asarlardı. Bu öğrenciler çarşılara, evlere uğrar taktıkları rozet karşılığı kumbaralara bağış attırırlardı. Bir hafta boyunca devam eden etkinlikte bizlere verilen görevi yetişkinlere özgü tavırlarla yerine getirirken mutlu olurduk.
Hafta içi sınıf etkinliklerinde kartonlar üzerine kendi el becerilerimizle kartondan Kızılay çadırı yapar gene pamuktan yaptığımız yaralı insanları çadırın etrafına yerleştirirdik. Evden okula giderken ellerimizde taşıdığımız maketleri çevredeki insanlar baktıkça mutlu olurduk. El işlerimiz sınıfta sergilenir, bir hafta sonunda gene evlerimize götürürdük.
Kızılay kutsaldı bizler için. Kızılay güvenilir kuruluştu toplum için.
Yıllar ilerledikçe her alanda oluşan olumsuz değişimler Kızılay’da da yaşanmağa başladı. Kurum içi yolsuzluk söylentileri, siyasi amaçlı atamalar kurumu içten içe kemirmeğe başladı. Son yıllarda basında yer alan amacı dışında kullanılan parasal kaynaklar, dış ülkelerde yapılan bilmem ne kaynaklı vakıfların yaptırdığı gökdelene dolar karşılığı yapılan bağışlar, gözümüzde ve gönlümüzde kutsal olan Kızılay’ı başka alanlara taşıdı.
Hafta içinde basında yer alan çadır satışı ile ilgili gelişmeler Kızılay’ın yardım kuruluşu imajından çıkarıp gelir amacı güden şirketlere dönüştürmüştür adeta.
Yurt dışından toplanan deprem yardım paraları öncelikle Kızılay’a gitmesi gerekirken haklı olarak çeşitli kuşkular nedeni ile güven duyulan kuruluşlara yönlenmiştir. Yaşadığım ülke Almanya’da Kızılay’a benzer çok çeşitli kurum ve kuruluşlar bulunmaktadır. Herhangi bir yardım çağrısında ‘’ACABA’’ sorusu akıllara gelmeden Alman toplumu gereken bağışları yapmaktadırlar. Umarım Kızılay ve benzeri kuruluşlarda da liyakatli, dalında uzmanlaşmış ,siyasi çıkarların ön planda olmadığı insanların iş başına gelmeleri ile Kızılay’da özlediğimiz düzeye gelecektir. Yeter ki umutlarımızı canlı tutalım.. Saygılarımla.
Turan Akpınar
Frankfurt-Almanya.