Günlerdir yüzlerce ton beton ve demir enkazı altındayım. Sarsılıp duruyorum hergün yeniden… Her gün yeniden bir umut bağırıyorum ” sesimi duyan yok mu !?”
Siz bayım , daha demincek tepemde dikilip bağırıyordunuz:” sesimi duyan var mı !?
Uzatsaydınız elimi tutacaktınız oysa..ellerim artık çok üşüdü.. sesim uzak kaldı artık, duyamazsınız.
Derin düşlerdeydim ben de o gece ; bu karanlık boşluğa düşmeden önce..
Ya Allah ! dedim,
Uy havar !
Ya Nebi ,
Ya Ali ,
Ya Hızır !!
Ah, herkes mi çok uzaktaydı?! Herkes mi duymadı.!?
Devlet de mi gecikmiş,
özür mü dilemiş !?
Ne çare, kimse bana yetişmedi..Bütün bir kent başına kül elenmiş çiçekler gibi boyun eğip susuvermiş, ne çare !
Su, dedim de… kurudum ben burada. Düpedüz, yudum yudum kurudum.
Toprak emdim, kan tükürdüm günlerce..
Geceleyin el – ayak çekilince , babamın çığlık ve hıçkırıklarını duyuyordum hep.. ” oğlum burada, burayı kazmalısınız ” diye yalvarıyordu başkalarına…
Daha fazla üzülmesin diye, bağırmayı bıraktım artık.. Ne babamı ne de benim sesimi duyan yok nasılsa…
Dışarda hiç bir Anı’m kalmadı benim. Hepsi burada, enkaz altında benimle… Bu daracık ölüm boşluğuna yığışıp kalmışız üstüste.. ” Keşkelerim, şunu şöyle yapsaydım’larım, ah O’ na öyle davranmasaydım’larım… yapamadıklarım, yetişemediklerim…. “
Hepsi burada çaresiz ve ölümcül sessizlikte kurumayı bekliyoruz…
Sevdiğim şarkılar bile kolon altına büzülüp kalmış, dile düşmüyor. Şimdi karanlığın ve sessizliğin şarkısı adım adım çekiyor içine bizi…
İnsan , şarkısı susarsa ölürmüş. Ah ,şimdi bir şiir mırıldanabilsem !
Dün sabah son kez insan sesi duydum : dışarıya bahar gelmiş diyorlardı..
Eskiden bahar böyle mi inerdi bu kentin kuçelerine!
Düpedüz akasya kokardı sabah yelinde sokaklar.. Akşamları, Melisa’yla Yasemin kentin bulvarlarında dolaşmaya çıktığında, baygınlık geçirirdi cümle şehir…
Şimdi böyle mi ya… bedenimde çürümüş et, ağzımda amonyak kokusu !
“Bu kent öldürüldü diyorlar,
Bahar gelmez artık buraya “
(Ahmet Telli)
Kısa uykularımda annemi görmeye başladım son zamanlarda…öylece durup, uzak bir geleceği gözler gibi bakıyor bana sessiz..geçen yıl mezara koymadan önce öptüğüm bembeyaz ellerini göğsünde kavuşturup hüzün ve acıyla bakıyor..
Sanki birazdan , çok içlenerek söylediği o şarkıya başlayacak gibi bakıyor ;
” gün batar , kuşlar döner…
dönmez
bu yolda beklenen…”
Anne , bari sen tut ellerimden…
Nisan. Buca.2023.