Salim Çetin’in 8 Eylül 2023 tarihli Yenigün Gazetesi’ndeki köşe yazısıdır
Açıldığının ertesi günü Fuar’ı görmeye gittim.
Öyle ya İzmir’de olup da Fuar’ı görmeden olabilir miydi?
Hoş Erzurum’dan 1969’da geldiğimde de o çocuk halimle Fuar’a koşmuş, bir gün önce kapandı cevabını alınca düş kırıklığına uğramıştım.
Demek ki Fuar öyle ya da böyle hem burada yaşayanların hem de bu şehrin bir gerçeği.
Hepimiz çoğunlukla eleştiriyor ama onu gezmeden de edemiyoruz.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, “Sevdiğimiz şeyler bizimle birlikte değişiyor…” cümlesinde olduğu gibi değişimleri gördükçe onlara kızıyoruz.
Her kızmamız da bir öfkeye dönüşüyor. Oysa biliyoruz ki değişimin bir sosyolojisi var, siz istemezseniz de o varcağı yere varıyor.
***
Fuar alanına yaklaştığımda telefonumdaki Face’te, çok sevdiğim şair Ahmet Günbaş’ın kısa bir yazısı gözüme ilişti. O da Fuar’ı, Fuar’da olanları eleştiriyordu.
Fuar’la yaşanan o büyülü atmosferin artık yerinde yellerin estiği, bu yüzden bir daha Fuar’a yolunu düşürmeyeceğini söylüyordu.
Fuar’ın hemen bitişiğinde, Namık Kemal Lisesi’nde okumuş; yıllarca bu mekâ gitmiş birine elbette söyleyecek sözümüz olamaz.
Hangimizin anılarda yok ki! O eski pavyonlar, oralarda sergilenen ürünlerle yaşanan şaşkınlık, sonra Ekici Över’de, Manolya Bahçesi’nde sahnelenen tiyatrolar, söyleşi ve gürültü kaosuna dönüşmeyen müzik etkinlikleri…
Zeki Müren’den Emel Sayın’a bütün sanat erbabının Fuar’dan geçtiği günler…
Villa ya da Menekşe Çay Bahçelerinde çay içmek, nargile tüttürmek…
Şimdi?
Gene müzik var ama daha avam!
Gençler açık alanda bunları dinliyor.
Hatta film ve sinema etkinlikleri de var, değişik aktiviteleri de görebiliyorsunuz…
Ama o atmosfer yok…
Başka bir deyişle değişimin yasası işliyor acımazsızca.
Zevkler, beğeniler değişiyor.
Değişen şeyler mekânlara da yansıyor…
Eskisini yaşamış olanlara bunlar ‘zor’ geliyor, gençler içinse sorun yok gibi…
Fuar şimdilerde nerdeyse yeme içme aktivitelerine ayrılmış, ona bijuteri ve takı pavyonları eşlik ediyor.
***
DEĞİŞİM DİYORUZ YA!
Fuar, biliyorsunuz 1936’da açılmış.
Ama oraya gelinceye kadar epey evrelerden geçmiş; 1923’te İzmir İktisat Kongresi toplandıktan sonra “Yerli Mallar Sergisi” daha sonra 1935’e kadar 9 Eylül Sergileri hep açılmış… Bunlar panayır havasında sürdürülen ticari faaliyetler.
Yani Cumhuriyet’in modernleşme çabasıyla ticari etkinlik burada at başı gitmiş.
Bu çabalar 1934’te belediye başkanı Behçet Uz ve yardımcısı Suat Yurtkoru’nun Moskova’dan esinlenmeleriyle başka bir evreye dönüşüyor.
Behçet Uz
Moskova’da görülen bir fuarın İzmir’de benzerinin olmaması için hiçbir neden olamazdı.
Zaten 1922’de yanarak imar sorunu yaratan bir alan elde durmaktadır, işte o alan Moskova’daki gibi uluslararası bir fuara dönüşecektir.
Ve proje böyle başlar, önce 40 bin, sonra 360 bin ve son olarak da 420 bin dönüm alan bu iş için ayrılır. Buradaki molozlar taşınır, dünyanın değişik yerlerinden 6 bin ağaç getirilerek dikilir.
Yeni peyjaz yapılır…
1936’da İnönü’nün açışı ile bugünkü Fuar’ın hayatımıza girişi başlamış olur.
Sonrası bir dizi sosyolojik yol haritasıdır, üzerinde kitaplar dolusu yazılacak bir uzun yol…
Değişim dediğimiz serüven adım adım yürüyen bir süreçtir esasında.
Gözümüzün önünde büyüyen bir çiçeğin gelişlimi gibi…
Önce fark etmeyiz ama ettiğimizde zaten olan olmuştur!
İnternetle bilginin her yerde görünür olması biz fark ettiğimizde çoktan pavyonları bitirdi örneğin.
Gazino ve “sanat müziği”nin “pop”a yenilmesiyle o Zeki Müren kuşağı hayatımızdan çıktı.
Zeki Alasya–Metin Akpınar’ın oynadıkları kabare tiyatrolar da televizyonların yaygınlaşmasıyla bizimle yollarını çoktan ayırdı.
Daha siz bunlara eklemeler yapabilirsiniz!
Örneğin Fuar’da, daha birkaç yıl öncesine kadar, paraşütle atlayanları gördüğüm, etrafı cıvıl cıvı olan Paraşür Kulesi bile bu değişimden nasibini alan mekânlardan.
Ki şimdilerde terk edilmiş bir sevgili gibi öyle hüzünle bekleyip duruyordu. Etrafı çevrilmiş, resmen devre dışı edilmişti.
Evet Fuar böyle, sevdiğimiz şeylerin hüzünle değişimini bize yaşatan bir hafıza mekânı…
Gene de benim için ilginç, incelemeye değer, İzmirlinin göz bebeği bir yer…
KAYNAK: https://www.gazeteyenigun.com.tr/bizimle-degisen-izmir-fuari?