şimşekler çakıyor yüreğimde
yıldırımlar düşüyor yüreğime
yankılanıyor ağıtlar ve kör olası çığlıklar
barışın Elçi’si yerde boylu boyunca
kan gölünde yatıyor
vurulmuṣ kanadından güvercin
.
kavgaya duruyorum beynimde
sallanıyor beşik gibi dünyam
hırçın düşlerim bir de sarsılan düşüncelerim
karanlık hayallerin kıyısında geziniyorum
kayboluyorum,
daralıyor nefesim yığınlar içinde
.
en çetin kavgalarda
en şiddetli sarsıntılarda
en kararlı tartışmalarda
arıyorum kendimi
yo(ğ)ruluyorum
eziliyorum
sıkılıyorum
barışı istiyorum yalnız
susturun artık silahları
dursun ölümler
.
acıtıyor yüreğimi yoksul halklar,
ve aç yatan çocuklar
boğuṣuyorum hayatın dev dalgalarıyla,
en çetin kasırgalarla
azgın ve vurdumduymaz dalgalarında denizin
kaybolmaktan korkuyorum
direniyorum kaybolmamak için
bir tek barışı istiyorum
.
kitaplar alıyorum elime
insanı anlatan
ağlatan insanım diyeni
toplumun kurtuluşunu gösteren
gösteren kökünü kazmanın yolunu
yoksulluğu ve sömürü düzenini temellerinden sarsan gücü görüyorum
durdurmak için savaşları
halkların birlikteliğinden
mutlu yaşamından yana
barışın kurucularını
.
gelecek mutlu günlerin
biliyorum ellerinde olduğunu
ezilenlerin
dolduruyor koca kütüphaneleri hayatları
okunmayı bekleyen kitaplar
öğretmeyi bekleyen kitaplar
yol göstermeyi gözeten yaşamlar
barıştan yana yürekler
iyi ve güzel ruhlu düşüncelerini insanlığın
değiştirmek için dünyayı
yaratmak için yeni aştan yine insanı
sıvamak gerekiyor bir de
barış uğruna kolları
Özgür Metin Demirel