500 yıldan fazladır Türk olan bir aileden geliyorsanız eğer, elbette Atatürk hayranı olursunuz. İzmir’de yaşıyorsanız, sokaklarının havasını solumuşsanız Atatürk sizin vazgeçilmez kahramanınızdır. Dilediğinizce, özgürce yaşıyorsanız eğer, ülkenin kurucu lideri Atatürk’ün gösterdiği yoldur sizi yücelten, bu bilinç değil midir sizi de var eden?
Atatürk hayranı, 94 yıllık ömrünün her fırsatında Atatürk’e vefasını göstermeye çakışan, bir İzmirli, bir Atatürk sevdalısıydı Hanri Benazus. Bugün (16 Ocak 2024) aramızdan ayrıldı. Cumhuriyet ve Değerleri konulu bir programda babam ile birlikteydiler 29 Ekim günü. Yakın geçmişimizi anımsayan herkes onu Atatürk fotoğrafları albümü ile biliyor, tanıyor. Hatta bir Belediye Başkanımız yalnızca bu özelliğinden söz ederek” rahmet ve başsağlığı” dilemiş.
Geçmişe saygı, anıları yaşatanlara vefa, gelecek kuşaklara tarihe tanıklık bırakacaksak böyle “mış gibi” yapmak yerine anlamlı anmalarla yadetmek gerekmez mi böylesine önemli değerlerimizi?
Bir spor kulübümüzden söz etmek istiyorum. Yu- pi gençliğimizin markasıydı. Yumurta ve piliç üretiminin dışında kurduğu spor kulübü ile gençlerimize spor yapma olanağı sağlıyordu. Yok yok öyle, futbol kulübü falan değildi. Yu-Pi atletizm kulübüydü. O kısır yıllarda Fenerbahçe ve Galatasaray’dan başka atletizm ile ilgilenen pek fazla kulüp yoktu. Yu-pi değerli atletler, iyi sporcular yetiştirdi, düzgün karakterli gençlerin var olmasına katkıda bulundu. Türkiye atletizm şampiyonalarında İzmirli atletler yarıştı yıllar boyunca. Türk sporunda ses getirdiler, kendilerinden ve Yu-pi den söz ettirdiler. Yıllar sonra Yu-pi de işler bozuldu, firma ile birlikte kulüp de kapandı. İzmir atletizm de yıllar boyu sürecek bir karanlığa gömülecekti böylece.
Sayın Hanri Benazüs Türk Spor hayatına büyük katkılar yapmış bir değerimizdir. Onu yalnızca bir Atatürk hayranı koleksiyoner olarak anmak yetmez. Onun adını ve eserlerini yaşatmak merkezi hükümet ve yerel yönetimlerimizin başlıca ödevidir.
YU- Pİ ve Hanri Benazus isimleri yaşatılmalıdır, zaman kaybetmeden, hemen.
Zaten neden insanların hayattan kopmaları beklenir ki adlarını bir yere vermek için? Hiç anlam veremem. İnsanlar yaşarken alkışlayın başarılarını, yaşarken anıt olsunlar adlarıyla mekanlarda. Sevgiyi görsünler, vefaya tanık olsunlar. Timsah gözyaşı konuşulmaz olsun şu hayatta.