Kargaları izledi. Uzaktan iri kara bir karga önce ağzındaki ceviz ile yükseliyor sonra o yükseklikten cevizi boş olan yolun asfalt...

Haydi rastgele deyip kontağı açtı. Minibüsün soğuk motoru bir iki huysuz homurdanmayla marşı alıp çalışmaya başladı. Kapının cebine koyduğu bezi...

Son birkaç yıldır hep aynısını yapıyordu. Baharın ilk yağmurları düştü mü soluğu erkenden şehrin büyük mezarlığında alıyordu. Sabah uyanıp uyku...

Her baharda böyle olurdu. Göğsü sıkışır nefes alamaz hale gelirdi. Polenlerin etkisi var mıydı? Bilinmez ama son zamanlarda günde iki...

Gece vardiyasından çıkmıştı. Gözleri uykusuzluktan şiş şişti. Ama bu pazar gününü evde uyuyarak geçirmeyecekti. Hele baharın kendini müjdelediği böyle güneşli...

Her pazar yaptığı gibi erkenden kalktı. Doğruca banyoya geçti, ihtiyaç gidermesinin ardından acelece ılık bir duş aldı. Yine banyodan çıkmadan...

Melankolik bir hava var dışarıda, bulutlu ve kapalı aynı zamanda soğuk da. Yağmur ise yağdı yağacak pusuda bekliyor. Yani dışarıda...

şehrin meydanındakış günügüvercinlere yem satan ihtiyarım benunutulmuş bir dağ köyünde çığ altındagarip bir çobanımon üçünde beyaz gelinlik içinde satılankız çocuğuyumişi...

Yaklaşık bir haftadır su içindeydi. Ayakları elleri tüm bedeni ıslak ve bir haftadır süren yağmur ona kuruma şansı da vermiyordu....

Sanki bugün her günden daha soğuktu. Ya da kendisi mi böyle bugün çok üşüyordu? Anlayamadı. Fırıncı erkenden bırakmıştı malları plastik...