Ege Üniversitesi’nden KHK ile ihraç edilen ve altı yıl sonra İdare Mahkemesi kararıyla ihraçları iptal edilen akademisyenler 247.oturma eyleminde açıklama yaptı.
Karşıyaka çarşı girişinde KHK’li kamu emekçileri 247.hafta da oturma eylemini yaptı. Bu haftaki oturma eyleminde haksız, hukuksuz olarak “Barış Akademisyenleri Bildirisi” olarak bilinen ortak metni imzaladıkları için ihraç edilen ve Ankara 21. İdare Mahkemesi’nce ihraçları altı yıl aradan sonra iptal edilen akademisyenler adına açıklama yapıldı. Açıklamayı göreve iade edilen akademisyen Nermin Biter okudu.
izmir.imece-der.com da yer alan ve Barış Akademisyenleri adına yapılan açıklama şöyle;
“Değerli arkadaşlar,
OHAL KHK’leri adaletsizliği ve hukuksuzluğuna karşı örgütlenmiş ve yıllardır onurla, sebatla sürdürülen oturma eylemlerinin 247.sinde, sizlerle beraber olmanın kıvancıyla hepinizi dostluk ve dayanışma duyguları ile selamlıyoruz. Merhaba!
“Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı ve kamuoyunda “Barış Akademisyenleri Bildirisi” olarak bilinen metni imzaladığımız için; barış, adalet, eşitlik ve özgürlük isteğini dile getiren binlerce arkadaşımız gibi OHAL KHK’leri ile 2017 Ocak’ta Ege Üniversitesi’ndeki işlerinden ihraç edilmiş akademisyenleriz.
Altı yıldan fazla bir zaman geçtikten sonra Ankara 21. İdare Mahkemesi hakkımızda “ihraç iptal kararları” verdi. AİHM’e iç hukuk yolları işliyor diyebilmek için bazılarımızın davalarının araçsallaştırıldığını düşünüyoruz. Öncelikle bizlerle aynı davadan yargılanıp beraat etmiş olan herkes için iptal kararları verilmeden bu kararı adaletin tecellisi olarak algılamadığımızı ifade etmek isteriz.
İdare mahkemelerinin verdiği ihraç iptal/işe iade kararlarının bölge idare mahkemelerinin yürütmeyi durdurma kararları ile bozulabildiğini ve yaşadığımız hukuk garabetinin devam edebileceğini görüyoruz.
Gerek iptal kararı verilen dosyalarımızda, gerekse işe iade yönünde olumlu bir karar verilmeyen dostlarımızın dosyalarında gerçek hukuki bir karar çıkmadan adaletten söz etmenin mümkün olmadığını biliyoruz. İşe iadesi reddedilenler ve kabul edilenler olarak dayanışmaya ve birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz. Kendi işlevlerinin dışına çıkarak ceza mahkemeleri gibi davranan idare mahkemelerinin, arkadaşlarımızı cezalandırmasını kabul etmiyoruz. Hepimiz geri döndüğümüzde, ancak o zaman geri dönüşümüz adalet kavramıyla birlikte anılarak bir kutlamaya dönüşebilir!
Mutlaka bir gün hepimiz döneceğiz! Hayattan ayrılan/koparılan dostlarımızı unutturmadan, bu ülke halklarına yaşatılan zulümleri unutturmadan ve yüzleşmeleri sağlayarak, hesabını sorarak geri döneceğiz! Barış içinde insanca, onurlu bir yaşam istediği için işlerinden olan; hapishanelerde tutsak edilen; baskılara maruz bırakılan bütün arkadaşlarımızla geri döneceğiz! Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını ve zaten eskisi gibi olanı da kabul etmeyeceğimizi bildirerek, hatırlatarak döneceğiz! Yeni bir yaşamı inşa etme iradesiyle, her birimize düşen sorumluluğun bilincinde olarak döneceğiz
Barış, adalet, eşitlik ve özgürlük içinde insanca onurlu bir yaşamı inşa etmek mümkün! Bu ülke halklarına reva görülen cehenneme katlanmanın zorluğunun yanında, barış içinde eşit ve özgür yurttaşlar olarak yaşayan bir toplumu inşa etmek, o kadar da uzak ve zor bir ihtimal değil! Bu yüzden önemli bir eşikteyken, var gücümüzle ve coşkumuzu kaybetmeden mücadelelerimizi ortaklaştırmaya devam edeceğiz!
Bunu başarabiliriz ve başaracağız! Hep birlikte, dayanışarak, politik kötülükle ve hukuksuzlukla mücadele ederek; hafızamıza ve hayal gücümüze sahip çıkarak, ve en önemlisi hakikatin her birimize yüklediği sorumluluğun bilincinde olarak!
Dostluk ve dayanışmayla…”
KAYNAK: