Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin TBMM kürsüsünden ” uyanın artık uyanın, eski Türkiye yok artık ” derken ülkemizde rejimin değiştiğini, artık laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin yerine tarikat ve cemaatlerle, gerici vakıf ve derneklerle yapılan protokollerle ülke yönetiminin tarikat ve cemaatlere teslim edildigini “sizin tarikat ve cemaat oluşumları dediğiniz yapılar birer STK” dır diyerek masumane bir kılıfla kamufle etmeye çalıştığı, aslında şeriat özlemiyle yanıp tutuşan, özgürlük, kadın, emek, adalet, hukuk düşmanı ve Afganistan gibi bir ülke yaratmak düşüncesini TBMM’ kürsüsünden alenen milletin vekillerinin gözünün içine baka baka ilan etmiştir.
SUSACAKMIYIZ!!!…
MALİYE Bakanı bütçe görüşmelerinde vergiyi tabana yayacağız, dolaysız gerçek vergiyi artırarak zengin fakir demeden herkese uygulanacağını söylerken yine sermaye sınıfının çıkarlarına uygun olarak ” az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmalıdır ” adil olan budur diyen Disk ‘in talebini görmezden gelip hazineyi ağır vergilerle doldurmayı, batık ekonomiyi bunlarla kurtarmayı hedeflemekte, dolayısıyla ağır vergi yükü altında can çekişen emekçileri, küçük ve dar gelirli esnafı, çiftçiyi daha çok sömürme hedefini ortaya koymaktadır.
Anayasa mahkemesi Can Atalay’a ilgili 2. kez hak ihlali kararı verirken, yine ve yeniden Anayasa tanımazlıgı fiili olarak gösteren iktidar yandaşı mahkeme ipe un sererek Anayasa ve hukuk tanimazligini gösteren tavrıyla artık bu hukuk devleti düzeninin kalmadığını, emirlerin tek adamın iradesiyle uygulanacağını alenen fiili olarak ilan etmiştir.
Memur ve Memur emeklilerine %50 zam yapılacağını açıklayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı enflasyonun %129 larda seyrettiğini görmezden gelerek TÜİK enflasyonun baz alıp emekçi ve emeklilerimizi enflasyona ezdirmedik, diyerek emek ve emekçi düşmanı yüzlerini bir kere daha göstermişlerdir.
Şeriat özlemlerini, Milli Eğitimde uygulamaya soktukları ÇEDES Projesiyle bilimsel laik ve demokratik eğitim yerine gerici hurafelerle dolu, tarikat, cemaat ve imamlara terk eden iktidar, gelecek nesilleri dindar ve kindar olarak yetiştirmenin hesabı içinde Cumhuriyet ve Atatürk ilke ve devrimleriyle hesaplasmakta, laik, demokratik Sosyal hukuk devleti yerine şeriatla yönetilen, kadının adının olmadığı, ulu emre itaat edilen, verilenle yetinilen, hak, hukuk ve adaletin rafa kaldırıldığı bir ülke hedefine adım adım giden iktidar ve onun kaldıracı sözde milliyetçi geçinen ortağının desteğiyle elveda Atatürk Cumhuriyeti denilecek düzen kurulmaya ve tek adam diktatörlüğünün sürekliliği sağlanmaya çalışılmaktadır.
Makalemizin başlığında gördüğümüz EYLEMİN KOŞULLARINI UNUTMAK, DOGMATİZMDİR derken tek adam rejimine karşı devrimci mücadele laik, demokratik, sosyal hukuk devletinin savunulması noktasında, içinde bulunduğumuz konjonktür göz önünde bulundurularak ortadan ikiye bölünen, bir yanda sözde dindarların yer aldığı, diğer tarafta seküler yaşam tarzını benimsemiş, bilimi ve aklı, çağdaş ve modern yaşamı kendine ilke edinmiş, sosyal bölünmenin fiili olarak yaşandığı ülkemiz koşullarında , özgürlük ve demokrasi güçleri olan bütün demokratik kitle örgütleri, sendikalar, sivil inisiyatifler, özellikle de muhalif siyasi partiler amasız, fakatsiz güç ve eylem birliği içinde olmalı ve mücadele, emperyalizmin işbirlikçisi tek adam rejimine karşı yükseltilmelidir.
İki yüzlü ABD ve batının emperyalist ülkeleri Filistin halkının özgürlük mücadelesine karşı nasılda ittifak kurup uluslararası çıkarlarını korumaya çalışıyor ve Filistinde uygulanan soykırıma sessiz kalıyorlar!
Dünyanın ezilen mazlum halkları, işçi ve emekçileri, nasılki emperyalistler kendi çıkarları için aradaki rekabetlerini zaman zaman mazlum halklara karşı bir kenara koyup, ezilen ve sömürülen Dünyanın mazlum halklarının mucadelesine karşı birleşiyorlarsa, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren mazlum halklar, dünya emek ve işçi sınıfıda enternasyonal dayanışmayı güçlendirmek ve bu emperyalist talana ve katliamlara karşı mücadeleyi yükseltmek zorundadır.
Yaşasın örgütlü ve güçlü Birleşik halk mücadelesi,
Yaşasın, uluslararası işçi sınıfının ve ezilen halkların özgürlük ve demokrasi mücadelesindeki dayanışması.
Ercan Çınarlı/ Disk Emekli Sen MYK üyesi ve Dış ilişkiler sekreteri