ŞİMDİ DE ZEYTİNE CAN VEREN KUŞLARI YOK EDECEKLER.
“Olea prima arborum omnium est” demişti Romalılar.
Yani “zeytin bütün ağaçların ilkidir.”
Bulunduğu yere bolluk, bereket, sağlık ve barış getirir.
Tarihin babası Heredot “sıvı altın” demişti zeytinyağına.
Tıbbın babası Hipokrat, şifa kaynağı olarak sözetmişti zeytinyağından. Çünkü sağaltıcı ve iyileştirici etkilerini keşfetmişti.
Gladyatörler, güreşçiler ve boksörler dövüşlerden sonra zeytinyağıyla yıkardı bedenlerini. Çünkü hem deriyi mikroplardan temizler, hem yaraları iyileştirirdi.
Atinalı şair ve devlet adamı Solon, zeytin ağaçlarını korumak için özel bir yasa çıkarmıştı; “ağacı keseni asın” diye.
Karanlık gecelerde insanlara ışık olmuştu asırlarca. Kandillerde zeytinyağı yakılırdı.
Dalı şeref, onur ve barıştı. Tanrılara, krallara, yarış kazanan sporculara o dallardan yapılan taçlar takılırdı.
Yaprağı bile insanlığa hizmet etti yüzyıllarca, yaprağından yapılan çay bağışıklık sistemini güçlendirirdi.
Bu nedenle antik çağdan bu yana Ege ve Akdeniz’deki tüm kültürler tarafından kutsal sayıldı.
Saygı gösterildi, onurlandırıldı.
Ama insanoğluna bu kadar hizmet etmesine rağmen, AKP döneminde en büyük zararı zeytin gördü.
Binlerce dönüm zeytinlik imara açıldı, yetmedi.
Zeytinlik alanlarda maden faaliyetlerine izin verildi, yetmedi.
En son deprem konutlarının zeytinlik alanlara yapılması yasallaştırıldı, yine yetmedi.
Şimdi de zeytine can veren karatavuk kuşlarının avlanmasına izin verildi.
Merkez Av Komisyonu’nun (MAK), 2023-2024 av sezonu için Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren listesinde avlanacak türler arasında karatavuklar da var.
Diyeceksiniz ki, karatavukların zeytin ile ilgisi nedir.
Karatavuk kuşları zeytin ağacının en iyi dostlarıdır.
Zeytin çekirdeğiyle beslenirler.
Ama asla nankör değillerdir.
Kendilerini doyuran zeytin ağacının çoğalmasını sağlarlar.
Karatavuk kursağında zeytinin etli kısımlarını sindirir, çekirdeğinin kabuğunu da güçlü asitiyle inceltir.
Daha sonra çekirdeği dışkısıyla dışarı atar.
Kabukları incelmiş çekirdek toprakta filizlenir ve böylece yeni bir zeytin ağacı yeşerir.
Karatavuklar olmasa zeytin ağaçları olmaz.
Zeytin ağaçları olmazsa karatavuklar olmaz.
Karatavuk kuşlarının avlanması yeni zeytin fidanlarının yeşermesini engeller.
Ekonomi Gazetesi Tarım Yazarı Ali Ekber Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Tarım Kredi Kooperatif marketlerindeki zeytinyağı fiyatını görünce tepki göstererek halkın yağ tüketmesi için ihracatın durdurulması talimatı verdiğini iddia etmişti.
Yalanlanmadı.
Bir yandan imara, madenlere açılan zeytinlikler.
Bir yandan karatavukların katli.
Diğer yandan zeytinyağı fiyatlarını düşürme gayreti.
Gel de çöz bu bilmeceyi.
“Hey Bodrumlular! Hey Milaslılar! Hey, Muğla! Neredesiniz? Sanatçılarımız neredesiniz? Bodrumda havuz başında oturmakla olmaz. Sizleri bekliyoruz buraya, lütfen! Gelin Akbelen’de konuşun, müziğimizi burada çalalım!”
Aytaç Yakar(Akbelen köylüsü)
AKBELEN TALANCISININ GERÇEK YÜZÜ
Binlerce ağacı kesen YK Enerji’nin taşeron firmalarında çalışan işçilere 3 aydır maaş vermediği ortaya çıktı. İşçiler Kemerköy Termik Santrali önünde direnişe başladı.
Yurt dışı ve yurt içinden birçok belediye Fuat Saka konserleri düzenliyor.
Örneğin yarın Çiğli’de.
Datça Belediyesi kendi coğrafyasında yaşayan bu sanatçımızı görmezden geliyor.
Nesini söyleyeyim canım efendim!
SUÇ DEĞİLDİR
Akbelen’de günlerdir mesleğini yapan, ormanların çığlığını halka duyuran gazeteci arkadaşımız Zeynep Kuray bir uzman çavuş tarafından ifade vermek için Milas Jandarma Komutanlığı’na çağrıldı.
Gazetecilik suç değildir.
Gazeteciler robot değildir.
Suçunuzu gizleyemezsiniz.
“Ezidiler, günde üç kez güneşe döner, dua ederler.
Her isteyen, çoluk çocuk genç yaşlı olsun, şeyh olsun, emir olsun, herkes güneşin karşısına geçer, içinden ne geçiyorsa güneşe söyler.
Belki de insan soyunun şimdiye kadar söylediği en güzel dualar onlardır.
Belki de en güzel türküler, en güzel şiirler bu dualardan çıkmıştır.
Belki de Mezopotamya’nın bütün destanlarının temelinde bu dualar vardır.”
(Yaşar Kemal)
3 Ağustos 2014’te İŞİD çeteleri binlerce Ezidi’yi katletti, binlercesini kaçırdı, toplu mezarlara gömdü, köle pazarlarında sattı. Katliamın bir daha tekrar etmemesi için;
3 Ağustos Soykırımı Anma Günü Olarak Tanınsın!