İzmir Kadın Platformu Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde “Susmuyoruz korkmuyoruz itaat etmiyoruz” pankartı açarak, iktidarın faşist-gerici kadın politikalarına karşı sokağa çıktı. Kadınlar “Yaşasın kadın dayanışması”, “Gözaltılar, tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz”
“Jin jiyan azadi”, “Kadın yaşam özgürlük” sloganlarını attı. Basın açıklamasını KESK Şubeler Platformu’ndan Gülsev Sağıroğlu okudu.
izmir.imece-der.com yer alan açıklama şöyle;
“BASINA VE KAMUOYUNA!
21.yüzyılın kadın yüzyılı olduğu farkındalığıyla içinde yaşadığımız atmosfer bize kadın öncülüğünün, toplumsallığın ne kadar elzem olduğunu bir kez daha gösterdi, göstermeye de devam ediyor. Kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak, Şili’den Sudan’a, Arjantin’den ABD eyaletlerine, Türkiye ve Kürdistan’dan, İran, Fransa ve Almanya’ya kadar dünyanın her yerinde erkek-devlet şiddetine, kürtaj hakkının gaspına, yaşam tarzına müdahale edilmesine, taciz, tecavüz ve kadın cinayetlerine karşı kitlesel mücadeleler yürüttük, yürütüyoruz da.
Ülkemizde 6 Şubat tarihi itibariyle yaşanan depremler ve sel felaketleri ile birlikte bir kez daha gördük ki: doğal afetler değil, tedbirsizlik ve doğanın talan edilmesi yaşamları, yaşam alanlarını yok ediyor. Tüm kamu kaynaklarının ve doğanın ranta kurban edilmesinin en ağır sonuçlarını yaşamak zorunda bırakıldık.
İktidarın yıkım politikalarının yarattığı bu enkazdan yine toplumsal dayanışma ile çıkmaya çabaladık ve çabalıyoruz. Acılarımızı yasımızı dayanışmayla aşmaya çalışırken, kaybetme korkusundaki iktidar yine kadınları hedef alıyor. Bu insanlık dışı kapitalist ataerkil sistemi kabul etmeyen biz kadınlar ve LGBTİ+’lar önümüzdeki dönemde yapılacak seçimleri değişim ve dönüşümün bir parçası olduğu öngörüsü ve iradesiyle, kendi yaşamlarımızın karar aşamalarına yansıması için mücadele etmeye devam ediyoruz. Buna karşı Örgütlü kadın gücünün, kendi çıkarlarını zedeleyeceğini çok iyi bilen iktidar ve sermaye ikilisi kadınların çabaları ve direnci karşısında boş durmuyor. İlimizde bir hafta içerisinde, içlerinde birlikte yol yürüdüğümüz, bileşenlerimizden SKM; ÖGK, TJA lı arkadaşlarımızın da olduğu toplam 11 kadın arkadaşımız, uydurma gizli tanık ifadeleriyle evlerine yapılan baskınlar sonucu gözaltına alınarak tutuklandılar. Biliyoruz ki, iktidar bu baskılarla sesimizi kısmak, geride kalanlara gözdağı vermek, kadınların söz, karar ve yetki sahibi olmasını engellemek ve kendi kirli pratiklerini sergilemeye devam etmek istemektedir.
8 Mart’ta ülkenin her yerinde sokakları ve meydanları dolduran kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak, dayanışmayı büyüterek, mücadelemizle Yaşamı yeniden inşa edeceğimizi tüm kararlılığımızla haykırdık. Bir kez daha sesleniyoruz: Toplumun ihtiyaçlarını göz önüne alarak ayakta kalmaya, yaşamaya, yaşatmaya çalışan, yaşam üzerindeki eril tahakkümleri teşhir eden kadınları baskı, gözaltı ve tutuklamalarınızla durduramazsınız, susturamazsınız! Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!
Depremin ilk gününden beri açlığa, yoksulluğa ve soğuğa terk edilen binlerce kadın, çocuk ve LGBTİ+’lar olarak yaşananların sorumlusunun kim olduğunu çok iyi biliyoruz. Depremzede çocukların çeşitli cemaatlere “koruma” adı altında verilmesinin; Ensar Vakfına bağlı yurtlarda yaşanan istismar vakalarından, Hiranur Vakfı olayına kadar yaşadığımız sayısız acı deneyimlere, yenilerinin eklenmesi demek olduğunu da üzülerek biliyoruz. Tüm bu zulümler ve erkçi zihniyetin uygulamaları karşısında biz kadınlar; eşit, özgür, doğayla uyum içinde bir yaşamı hep birlikte inşa edeceğiz. Gözaltılar, Baskılar, Tutuklamalar Bizi Yıldıramaz!
Öldürmekle, tutuklamalarla, hapsederek eve kapatmaya çalıştığınız biz kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak Mücadele ile edindiğimiz haklarımızdan; bizim için yaşamsal olan, İstanbul Sözleşmesinden vaz geçmeyeceğiz! Köhnemiş zihniyetin temsilcisi homofobik ve kadın düşmanı ittifaklara da sözümüz: 6284 Sayılı Kanunun tartışmaya açılmasını, önümüzdeki seçimler için pazarlık malzemesi yapılmasını asla kabul etmiyoruz!
Yaşasın kadın dayanışması
Kadın Yaşam Özgürlük!
Jin jiyan azadi
İZMİR KADIN PLATFORMU”