gölgesinde kırık bir aynanın
kendimi izledim
belirsiz, fütursuz bir yansıma
ardından ellerime düştü gözlerim
avuçlarımın içi yara bere
yirmi birinci yüzyılda yaşayan insanlık gibiydim
sorguladım yaşamı
bir el yağda gizli
balda diğeri
bir eli havyarda
zengin sınıf mensubu şahsiyetin
karnını su ile doyuruyor ise diğeri
doyabilecek su bulabilmişse bilakis
halkların üstünde tepinir diğer soylu
çiğner körpecik bedenleri
postalları altında
paralı asker
elinde kılınç diğerinin
eli kamçılanmış milyonlarının
soyulmuş, yara bere içinde yüzleri
ekmek arar olmuşlar çöpte
yirmi birinci yüzyılın modern dünyasında
paçavralara sarılmış bedenler
yorgun bakışları ve solgun yüzleri
ışıltısı karardı kararacak gözlerin
açlık bir yanda
ardında baskı
ötesinde gaddar ve acımasız sömürü
ve gördüm yeniden
ayna değildi kırık olan
emeğin alın teri üzerinde
tepinen düzenin
çarkı kırık ve yamalı
Özgür Metin Demirel