Ben ceplerime ne çok şey doldurmuşum len bu hayatta…
Acayip sevdi beni anam, babam, abilerim, ablalarım, kucak kucak, arşın arşın sevgi doludur ceplerim…
Ne kadar çok koştum tozlu topraklı yollarında kenar mahallenin, alabildiğine doldurup ceplerimi özgürlükle…
Ne çok arkadaşlık ne çok dostluk ne çok yoldaşlık var ceplerimden taşan bilemezsiniz…
Kavga dövüş geçen gençlik yıllarımdan kalan sağlam dirençler doldurmuşluğum var arka ceplerime…
On üç yaşlarımdan başlayan karşılıklı, karşılıksız aşklar ile dolu iç ceplerim bildiğin gibi değil…
Taştan kalelerden başlayıp, koca koca statların kalelerine attığım goller ile doldurdum file file ceplerimi…
Bin bir heyecan, bin bir umut, binlerden fazla hayal kırıklığı doldurdum fanilamın içine, göğsümün tam üstüne…
Sonu olmayan mücadelenin nesi olduysak gari anıları kaldı saat ceplerimde…
Az bi yalan çok fazla doğrusu olan cümleler kurdum, bazen boş, bazen en derin sohbetleri biriktirdim ceplerimde…
Evlatlar edindim karanlığı delen ışık hüzmeleri gibi, sevmeyi bile çok sevdiğim dayı, amca diyen yeğenleri koydum heybeme…
Ezcümle mutsuzlukta var elbet ama daha çok, hatta çok fazlasıyla mutluluk taştı ceplerimden gürül gürül…
Eee bu kadar şeyle dolup taşarsa ceplerin, çok paraya da yer kalmıyo elbette millet…
Şart olmadığını da bilmekte fayda var çokluğunun…
Ceplerini hayatla dolduramayanların ömürleri çekilmez olur ve hep eksik gedik kalırlar…
İyi ki çok şey yaşayıp ceplerim dolu geldim 63.yaşıma…
Ceplerinizi doldurun, hayatın ta kendisiyle hem de mutlulukla takas edilemeyen hiç bir başarının ehemmiyeti yoktur…
… … … … … … ..o.chnr… … … … …