KRT Televizyonun 19 Şubat 2024 tarihli sabah haberlerinde Zafer Arapgirli’nin sunumu ile;
Milli Eğitim Bakanlığı Genel Müdürlerinden birinin demeci yer aldı. Genel Müdür demecinde ‘’ Okullarımızda Paskalya, Cadılar Bayramı, Noel Kutlamaları’’ gibi PAGAN kültürüne ait etkinliklere yer verilmemesini istemiş.
Yurt dışında yaşayan ve otuz yıla yakın süre öğretmenlik görevi yapmış biri olarak haber bana ilginç geldi. MEB Genel Müdürü demecini vermeden önce acaba kullandığı Pagan, Paskalya, Cadılar Bayramı, Noel Kutlamaları sözcüklerini bilerek mi kullandı yoksa son yılların popüler kültürüne uygun olarak bir yerlere hoş görünmek için mi söyledi? Çünkü;
Paganizm ‘’Latince köylü, taşralı, kırsal alandan gelen PAGANUS teriminden türetilmiştir. Bu anlayış çok tanrıcı dinler olmak üzere çeşitli geleneklerde görülen puta tapıcılık, putperestlik de içerir. Dikkat edilirse sözcüğün yani Paganizmin tek tanrılı dinler öncesi bir terim olduğu anlaşılır.
Bugün Avrupa ülkelerinde kutlanan günlere ve kutlamalara kısaca göz atarsak;
Paskalya; Hıristiyanların her yıl mart ayının 14.gününü izleyen Pazar günü kutladıkları kutsal gündür. Buna Ostern de denir.
Cadılar Bayramı; 31 Ekimde kutlanan, kökeninde Hıristiyan ve pagan anlayışı olmasın rağmen, çocukların korkutucu giysiler giyerek kapı kapı dolaşıp şeker ve çeşitli hediyeler aldıkları ve bizde ilkbaharda yapılan çiğdem aşı töreni gibi bir eylemdir.
Noel Bayramı; Her yıl 25 Aralıkta kutlanır. Hıristiyanlar tarafından Hz. İsa’nın doğum günü kutlamasıdır.
Yılbaşı Kutlaması; Miladi takvimin başlangıcı olan yılbaşı kutlamaları tarihi Noel Kutlamaları ile yakın olduğu için ülkemizde birbirine karıştırılır.
Fasching-Karnaval Geçitleri; Her yıl 8 Şubat-13 Şubat tarihlerinde kutlanılır. Karnaval tipik olarak sirklerdeki bazı unsurların birleştirilerek geçit töreni, sokak eğlenceleri olarak kutlanır. İçerik olarak kış mevsiminden bahara geçişin sevinci paylaşılır.
Yukarıda örneklerini verdiğim kutlamaları sosyolojik kökenlerine inmeden yüzeysel anlaşılabilir şekliyle açıklamağa çalıştım. Öğretmenlik yaptığım yıllarda Alman Eğitim Bakanlıkları Müslüman ve diğer inançtan öğrencilerin dini bayramlarında bir veya iki gün izinli sayılır okullara gitmezdik.
Çalıştığım pek çok okulda okul idaresi şeker bayramımız diyerek görevlendikleri Müslüman kökenli öğrencilerden birkaçına tabaklar içinde şekerleri sınıflara dağıtmaları için görev verirlerdi. Türkçe dersine giderken Ramazan ve Kurban bayramlarının ikinci üçüncü günlerinde Türk öğrencileri dersimize gelsin veya gelmesin bahçede yanımıza gelip el öperek bayramlaşırdık. Hiç bir Eğitim bakanlığı veya okul idareleri de bunlar Müslüman adetleri yapmayın, kutlamayın da demezlerdi.
Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı Genel Müdürlerinden birisinin PAGAN geleneği diyerek kutlanmasını istemediği yukarıda kısaca açıkladığım günlerin gerçek anlamını bilmiş olsa nasıl yaklaşırdı konuya merak ediyorum doğrusu. Ama gelişmelere ideolojik açıdan bakınca söylemlerde kendi içinde pek çok anlam taşıyor.
Bu tür söylemlerle nasıl kuracağız dünya kardeşliğini? Çocuklarımızın ortak sevinçlerini nasıl paylaştıracağız dünya çocukları ile. Üstelik Genel Müdürün yasak koymayı düşündüğü kutlamalardan hangisi Türkiye’de okullarda kutlanıyor? Doğrusu merak ettim. Avrupa ülkelerini, nehirlerini endüstrilerini, başkentlerini Türkiye’de okullarda konu olarak işlerken neden bu ülkelerin kültürel ve geleneksel yaşamlarından örnekler verilmesin. Siz bahsetmeseniz de sosyal medya denilen parmak uçlarındaki dünya her şeyi göstermiyor mu?
O halde Bakanlık Genel Müdürünün söylediği sözler bize ne anlatmak istiyor? Türkiye’de eğitim sisteminin gelecekte nasıl bir rotaya girme hazırlığının ön söylemleri olsa gerektir diyorum. Saygılarımla
Turan Akpınar
Frankfurt/Almanya