DİSK’in 17. OLAĞAN GENEL KURULU VE 57. KURULUŞ YILI;
Türkiye işçi sınıfının yiğit önderi Kemal Türkler ile başlayan, Abdullah Baştürk gibi yiğit önderlerle, işçi sınıfı ve emekçi halkımızın “Yüzyılın Emegi ve Emeğin Yüzyılı” temalı, insanca yaşanacak özgür ve tam bağımsız Türkiye mücadelesini ve Enternasyonal sınıf dayanışmasını bugünlere taşıyan DİSK ‘in 17. Olağan kongresini ve 57. Kuruluş yıldönümünü kutlar, Arzu Çerkezoglu gibi yiğit donanımlı bir genel başkanla, coşkuyla devam eden kongreyi en içten devrimci duygularımla selamlıyorum.
Ülkemiz yerel seçimlere doğru giderken tek adam yerelde de iktidarını sürdürebilmek için bütün ittifak yollarını denerken son zamanlarda Dem partiye yönelik hakaret ve terörün siyasi ayağı söylemlerini bir kenara koymuş görünüyor.
Selahattin Demirtaş’ın mektubunda ifadesini bulan 31 mart sonrası 1 Nisan’ ın Kürt sorununun çözümü noktasında daha önemli olduğunu, Ahmet Türk’ün CHP de liderlik sorunu var, onlar çözüm süreciyle ilgili polika üretemiyor minvalli söylemleri, AKP ‘li Efkan Ala başkanlığında Diyarbakır da sürdürülen ” Barış süreci ” görüşmeleri yerel seçimlerde başkan adaylarının belirlenmesini ve ittifaklar sorununu farklı bir mecraya taşımış bulunuyor.
CHP’nin Kürt sorunu ile ilgili çözüm önerisinin yerinin parlamento olduğunu söylemesi ancak çözümle ilgili bir görüş belirtmemesi, bir politika üretmemesi Kürt solu için yeterli görülmediği, daha rasyonel çözümlerin AKP ile sağlanacağı görüşü daha çok ve yeniden gündeme gelmiştir.
Ancak daha önce AKP ile yapılan Barış süreci ve sonrasında yaşananlar unutulmuş görünüyor.
Olayı sınıfsal temelinden koparıp, emekçinin ve emeklinin kanını emen, baskı ve zulümle, Anayasa ve hak,hukuk tanımaz tavrıyla yaşamı halkımız için dayanılmaz koşullara getiren tek adam rejimi bu konudaki samimiyetsizligini daha önceki Barış süreci görüşmeleri sonrasında yaptığı baskı zulüm ve hak ihlalleri ile göstermiştir.
Asla emperyalist efendilerinin sözünden çıkmayacak tek adamın yerel seçimler, Ekonomideki merkez bankası başkanını değiştirmesi, emeklilere sadaka düzeyinde yeni para vaatleri, bayram ikramiyesine yönelik zamlı yeni söylemleri enflasyon verileri, yağmur gibi gelen yeni zamlar ve esas olacak olan 1 Nisan sonrası ekonominin, yerel seçimlere kadar baskılanmaya çalışılan döviz ve altın fiyatlarının patlaması ve herşeye yeni zamların gelmesi kaçınılmaz olacaktır.
6 Şubat depreminin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen yok olan ve bir türlü bulunmayan kayıp 35′ i çocuk 165 depremzede, hala bir yılda bütün evler depremzedelere teslim edilecek diye verilen sözler, ancak % 10 teslim edilen evler, hala çadır ve konteynerlerde yaşam savaşı veren depremzedeler…işte AKP, işte yerel secimlerde iktidar adayına oy vermeyen iller iktidardan hiçbir zaman yardım alamaz diyen ve sözünü tutmayan tek adam!
Yerel seçimlerde liyakat, tecrübe birikimi, halkta karşılığı olan adaylar yerine, ideolojiyi ve ilkeleri bir yana bırakarak benim istediğim olsun, genç olsun, kadın olsun diyerek yapılan yanlış belediye başkan adayları nedeniyle önemli bir oy kaybına uğraması muhtemel ana muhalefet partisi henüz daha vakit varken adaylarını yeniden gözden geçirmeli ve halkta karşılığı olmayan adayların yerine liyakat ve parti ideolojisini içselleştirmiş yeni adaylarla seçime girmelidir.
Ülkemizi tarikat ve cemaatlerle yöneten ve şeriat söylemleri tek adamın ağzından da övülmeye başlandığı bir ortamda, muhalefet partilerinin hata yapmak gibi bir lüksü olamaz.
Siyasi partilerin kendi güçlerini test etme seçimi haline gelen bu yerel seçimler, bir sonraki aşamada tek adam diktatörlüğünün ekmeğine yağ sürecektir.
Birleşik halk muhalefeti görünen o ki tabanda halkın sağ duyusuna bırakılmış görünüyor.
Kurtuluş yok tek başına,
Ya hep beraber, ya hiç birimiz.
Ercan Çınarlı/ Disk Emekli Sen MYK üyesi ve Dış ilişkiler sekreteri