YAŞASIN 1 MAYIS İŞÇİ SINIFININ (Uluslararası) BİRLİK MÜCADELE VE DAYANIŞMA GÜNÜ
1 MAYIS 1886 Amerika İŞÇİ Sendikaları Konfederasyonunun önderliğinde işçilerin günde 12 saat, haftada 6 gün olan ağır çalışma koşullarına tepki olarak iş bırakma kararı aldı.
Emek ve sermaye arasındaki temel çelişki sınıfların çıkarları gereği zaman zaman çok sert ve kanlı çatışmalara yol açan mücadeleler süreci 1889 yılında Paris’te toplanan 2. Enternasyonal ‘de alınan kararla tüm Dünya’ da 1 MAYIS Birlik Mücadele ve Dayanışma günü olarak (Uluslararası) kutlanmasına karar verildi.
Ülkemizde özellikle 1 MAYIS 1977 yılındaki kutlamalar sırasında yaşanan katliamlarda 34 emekçinin öldürülmesi 136 emekçinin yaralanmasiyla sonuçlanan gösteriler, tamda emperyalistlerin ve onların yerli işbirlikçisi komrodor kapitalistlerin çıkarlarına uygun olarak sonuçlanmış ancak başta işçi sınıfının gerçek anlamda sınıf sendikacılıgıni hayata geçirmeye çalışan, işçi sınıfının yiğit önderi Disk ve onun genel başkanı Kemal Türkler ve yurtsever Devrimci güçlerin hakim sınıfların baskı, zulüm ve katliamlarina
karşı mücadelesini geriletmek yerine daha da bir büyüyerek ve güçlenerek devam etmesine yolacmistir.
Ülkede yükselen Devrimci demokratik halk muhalefetinin yükselen mucadelesi, saltanatı sarsılmaya başlayan egemen sınıf ve uşağı oldukları emperyalistleri telaslandirmis, yaptıkları Maraş, Çorum katliamları, kahvehane taramaları, suikastler ve tırmandırılan sokak çatışmaları ve ardından 12 Eylül 1980 faşist cunta darbesiyle yükselen Devrimci halk hareketinin önü kesilmeye çalışılmıştır.
50’nin üzerinde idam ve yüzlerce devrimcinin iskencelerde katledilmesine yol açan faşist darbeyle birlikte sendikalar, siyasi partiler ve sıkıyönetim yoluyla her türlü demokratik eylem, toplantı ve gösteriler yasaklanmıştır.
12 Eylül faşist darbe girişimi sonrası ekonomide iyileştirme adına alınan 24 ocak kararları, ülkemizin emperyalist sermayeye ve işbirlikçileri ile yapılacak ortaklıklarla daha fazla sömürü ve talana açılması sonucu yeraltı ve yerüstü zenginlik kaynaklarımız peşkeş çekilmiş milli varliklarımız yok pahasına elden çıkarılmıştır.
Faşist cuntanın teşvikiyle Türk-İslam sentezi projesi uygulamaya konularak tarikat, cemaat ve tekkelerin önünün açılmasıyla din tuccarları insanlarımızı ortaçağ karanlığına çekerken özgürlük ve demokrasi bilinci yok edilerek biat kültürü geliştirilmiş ve halkımızın önemli bir bölümü sanki inandıkları dinin bir geregiymis gibi kandırılarak sadaka kültürüne mahkum edilmiştir.
21 yıllık AKP iktidarı, işte bu dinci politikayla aldattığı halkımızı açlığa, yoksulluğa, işsizliğe mahkum ederken 17 Nisan 2017 de yaptırdığı referandumla tek adam rejimine geçerek, parlamentoyu devre dışı bırakarak, güçler ayrılığını güçler birliğine dönüştürerek bugün yaşanan ekonomik ve siyasi krizin sebebi olmuştur.
Yandaşlara peşkeş çekilen zenginlikler yeniden gerçek sahipleri olan halkımıza ve onların özgür ve demokratik halk iktidarının yönetime geçmesiyle bu rant ve talan ekonomisine son verilecektir.
1 MAYIS alanlarının gelincik tarlasına döneceği, işçi sınıfının, emek ve demokrasi güçlerinin birlik, mücadele ve dayanışma ruhuyla halk iktidarına giden yolun yapı taşlarını döseyecektir.
Haydi
1 MAYIS ‘ta alanlara.