EVET!
Son gelinen noktada Merkez Bankası başkanı Hafize Gaye Erkan görevden affını istedi. Sebep, itibar suikastine uğramış!
Mehmet Şimşek, görünen o ki Hafize hanımla anlaşma konusunda sıkıntı yaşamış.
Adını koyamadıkları, para politikasındaki sıkıkaştırma programı gercekte IMF ve Dünya Bankasının ülkemiz için önerdiği işbirlikçi AKP iktidarının ve işbirlikçilerinin sermaye düzenini, içine düştüğü ekonomik krizden çıkarmak, çıkarırken de ; Emekçi ve emekli maaşlarını en düşük düzeyde tutarak, banka faizlerini yükselterek, küçük ve orta işletmelerin kredi imkanlarını yüksek faiz politikasıyla kısıtlama, alışveriş olanaklarını daraltarak halkın sözde tasarruf yapmasıyla, bu yolla enflasyonu düsüreceklerini düşünen mali yönetim, devlet kurumlarında “israftan kaçınmalısınız ” talimatını da vererek içine düştükleri ekonomik bataktan kurtulmanın çarelerini aradıkları bu Ortodoks (muhafazakar) politikanın aslında emperyalizmin IMF ve DÜNYA bankası politikası olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Ağır vergi yükleri ve yağmur gibi gelen zamlar halkımızı canından bezdirmistir.
Tek adam rejimi anayasa ve hukuk tanımazlığına, Gezı davası tutuklularına ve Hatay halkının iradesinin temsilcisi Şerafettin Can Atalay ‘ın milletvekilliğini emir erleri sözde milletvekillerinin oylarıyla düşürmeleri, bir hukuk ve anayasaya darbe niteliği taşımaktadır.
Yerel seçimlere giderken parti kadrolarını, Belediye meclis ve başkanlarını gençlestirecegiz diyerek, kadını aşağılamak anlamına da gelecek, ikinci sınıf insan muamelesi yapılarak sözüm ona kadin kotası uygulamaya çalışmak ve övünerek İzmir modeli diye sunulan ana muhalefet partisi CHP nin bu formilasyonu partide büyük rahatsızlık yaratmışa benziyor. Tarih bize “yaşlıların deney ve tecrübesi, gençlerin enerjisi ve dinamizmiyle birleştiği zaman başarının kaçınılmaz olacağını defalarca kanıtlamıştır. “
Liyakat ve tecrübenin görmezden gelinerek yapılan bazı Belediye başkanı adayı atamaları özellikle İzmir özelinde sıkıntı yaratacağı bir gerçekliktir.
Boynumuzu satırın altından çıkararak tek adam iradesine, liyakatsiz ve tecrübeden yoksun idareciler dönemine son vermek gerekmektedir.
Ortadogudaki emperyalist emellerin, savaş çığırtkanlığını getirdiği nokta, bölgenin yoksul ve mağdur halkları açısından son derece kaygı vericidir. Ekonomik krizlerini telafi etmenin yolunu yeni emperyalist isgallere ve böl, parçala, yönet taktiğiyle yeni işbirlikçiler yaratarak atlatmaya çalışan iki kutuplu emperyalist blok, adını bir türlü koyamadıkları bir üçüncü dünya savaşına adım adım ilerlemektedir.
Ülkemizin ve dünyanın mazlum halklarına düşen görev bu hak,hukuk tanımaz sömürü düzenlerine karşı ulusal ve uluslararası mücadeleyi yükseltmekten geçer gerçeğini görmektir.
Yaşasın işçi sınıfının ve dünyanın özgürlük ve demokrasi mucadelesi veren mazlum halklarının yükselen mücadelesi.
Ercan Çınarlı/ Disk Emekli Sen MYK üyesi ve Dış ilişkiler Sekreteri