Yazar: Rıza ASLAN
Kitap: TÜRK Ç
Evet, aynen böyle! Kitabın ismi TÜRK Ç…
Niye mi?
Yine, Rıza Aslan’ın geçen yıllarda yayımlanan Türk Şiirinde Özensiz Dizeler’le Nazım ve Nâzım gibi eğitici, Türkçe yazanların dikkatle okuması gereken bir inceleme. Yazımda yanlışı doğruyu irdeleyen geliştirici bir kitap. Mektup da yazsa, sosyal medyada kısa yemek tarifleri de yapsa kişi, özellikle yazınla uğraşanların okuması gereken, yine Rıza hocanın uzun incelemelerinin sonucu doğru yazmayı gösteren bir çalışma Türkç… Okunduğunda niye e’siz olduğu anlaşılacaktır Türkçe’nin. Niyesi, kitabın içinde okudukça, yazma yanlışlarımızı görüp düzelttikçe anlaşılacaktır.
Yaşımız ne olursa olsun okumak, öğrenmek, uygulamak biz yazanların vazgeçilmezidir. İyi ki Rıza Aslan gibi araştıran, bilgimizi genişleten, yanlışımızı düzelten çalışkan yazarlar, araştırmanlar var. Ya olmasaydı!
Şu sıralar bir roman çalışmamı düzeltmekle uğraşırken Rıza hocanın geçen hafta edinebildiğim Türkç kitabını da okuyordum. Bir tümcemde; “ Boşluğundan baktı, (kapıyı) biraz ittirdi, sessizce girdi içeri.”
Hemen “içeri” sözcüğünü kaldırdım, fazlalıktı. Dışarı girilmeyeceğine göre içeriydi girilen. Biraz ittirdiği de tümceye eklenmesi gereken kapıydı. Dediğim gibi öğrenmenin yaşı yoktu, yeter ki yaşlılık unutkanlıkları dışında alzhemir gibi hastalıklara tutulmayalım.
Okuyun, kısa notlarımla Türkç neleri örneklemiş:
Çarptırmak:
1- Çarpmak eylemini yaptırmak.
2- Çarpmasına yol açmak ya da çarpmasını sağlamak.
Çarpıtmak: Çarpık, eğri duruma getirmek.
Mecazi: Gerçek anlamından, içeriğinden, amacından saptırmak.
“Konuyu çarpıtarak aktarmışlar”
“Bu konuyu çarptırmak sana yakışmıyor. “ (Yanlış)
Gereksiz Yardımcı Eylem Kullanılması
“… her gün geçip gittiğimiz bir sokağın adını ezber ediyorum. “
Ezber ediyorum niye? “ezberliyorum” demek varken.
“Kâğıt tahsisi için bakanlığa başvuruda bulunmuştuk. “
“Başvuruda bulunmuştuk” yerine “başvurmuştuk” yazılmalı.
“Birçok yazarlar Türkçe önemli demiyor. “
“Birkaç sözde şairler en iyi benim diyor. “
Belgisiz sıfatlardan sonra gelen adlar çoğul olmamalı. (Benim notum: “yazar” olmalı yazarlar değil, “şair” olmalı şairler değil. )
Yurt dışında yazanların en çok düştüğü hatalardandır. Yukardakilerin yanı sıra Rıza Aslan’ın aşağıdaki örneği çarpıcıdır.
“Hayat ve zaruretler insana birçok şeyler öğretir”
“birçok şey” olmalı
“… askerlerinin defalarca kez tutuksuz ve silahsız kişileri…”
defalarca kez!!!
Akdoğan Yayınevi imzalı 110 sayfalık bu inceleme kitabı 101’le 109’uncu sayfasını Selman Büyükaşık’a ayırmış, onun DİL YÂRELERİ yazısıyla noktalamış.
Öyle örnekler var ki;
“Fatih ve yanındaki, Emine’ye bakmaya başladı. … Bu cümleden virgülü kaldırırsak anlamın nasıl değişeceğine dikkat çekmek isterim. “
“TOKİ 188 yurda karşın 608 cami ve 758 ticaret merkezi yapmış. … Karşın yerine ‘karşı/ karşılık’ kullanılmalıydı.”
Ellerine sağlık, emeğine bereket Rıza hocam. Yine dil’le, yazım yanlışlarıyla ilgili bizleri aydınlattın.
OKU, OKUT diyerek…
Ahmet Sefa