Duydunuz mu bilmem?
Güzel ülkemin; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yıllardır okuduğum, öğrencilerime okuttuğum, okumaları için eşe, dosta, çocuklarına önerdiğim, öğretmen arkadaşlarıma sınıf kitaplıklarına mutlaka almaları konusunda ısrar ettiğim, yöneticiliğini yaptığım iki okulda kurduğum kütüphanelere ilk aldığım “Çıtır Çıtır Felsefe” serisinin yedi tanesini poşet içinde satılması yönünde karar aldı.
Şaka değil gerçek.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulunca, Çıtır Çıtır Felsefe serisinde yer alan 7 kitabın 18 yaşından küçüklerin maneviyatı ve gelişimleri üzerinde muzır tesir yapacak nitelikte olduğu kararlaştırılarak, 3266 sayılı Kanun hükümleri uygulandı. Konuya ilişkin karar Resmi Gazete’nin 24 Haziran 2022 tarihli sayısında yayımlandı.
Söz konusu maddede; muzır ilan edilen yayınların “Reklam ve propagandasının yapılamayacağı (Bu yazdıklarım reklama, propagandaya girmiyordur çünkü bakanlığın kararını duyuruyorum.), açıkta teşhir edilemeyeceği (Poşete konulmalı, mümkünse poşet siyah olsun, neme lazım görünür maazallah.), okul ve benzeri yerlere sokulamayacağı (neyse ki evde yasak yok) ve 18 yaşından küçüklere satılamayacağı (Anası, babası, nenesi, dedesi, bilimum yetişkin akraba, eş dost alabilir, alın mutlaka, Çıtır Çıtır Felsefe serisinden daha güzel hediye mi olur?)” hükmü yer alıyor.
Çıtır Çıtır Felsefe serisi; çocuklarımıza nasıl anlatacağımızı, öğreteceğimizi bilemediğimiz pek çok kavramı, kavramlar üzerine doğru düşünme yollarını, sorgulamayı, fikir oluşturmayı, bilgiyi, bilginin önemini öğretiyor
Ülkemizde 2006 yılında yayınlanmaya başladığından beri on binlerce çocuk okumuştur bu kitapları. Okuyup şikâyet eden velim de öğrencim de olmadı. Çevremden de duymadım Çıtır Çıtır Felsefe serisini okuyan çocuğun ahlakının bozulduğunu veya maneviyatının zedelendiğini.
Bunca yıl incelemek akıllarına gelmedi de şimdi neden “resen” inceleme gereği duydular?
Bu kitaplardan anca mı haberdar oldular?
MEB’in son birkaç yıldır P4C ile ilgilenmesi ile bir bağlantısı var mıdır? MEB’in P4C eğitimleri vermesiyle ilgili kafamda soru işaretleri var.
Soru soran, sorgulayan bir nesil değildi hedefledikleri nesil neticede.
Neden P4C çalışmalarına ilgileri arttı?
Amaçları sahiden düşünen, soru soran, sorgulayan, farklılıklara saygı duyan nesiller yetiştirmek mi?
Yoksa böyle nesillerin yetişmelerini sekteye uğratmak mı?
Siz ne dersiniz, fazla mı şüpheciyim?
Hamiş: “Eğitim şart, eğitimde de felsefe şart.
Çocuk felsefe kitaplarını poşete koymak ne halt?
Not: Kitaplığımda setten üç kitap kalmış, ödünç alıp kamulaştıranlara duyurulur.