Fehmi SALIK
Yukarıdaki başlık, “yaşam merdiveni”nin 92. Basamağında bulunan Mevlüt Kaplan’ın, yabancı dile de çevrilen kitabının adıdır.
Mevlüt Kaplan ‘ağabey, incelik gösterip beşinci baskısı yapılan bu kitabı bana da göndermiş. Ona ‘ağabey’ diyorum; öyle ya; aldığımız terbiye bunu gerektiriyor. Biz Köy Enstitülüler ve ardılı olan öğretmen okulu çıkışlılar, öncülerimize böyle sesleniriz.
Bir yapıt, onu oluşturan kişinin aynasıdır bana göre.
Mevlüt Kaplan, bugün mumla aradığımız Köy Enstitüleri’nin yetiştirdiği o aydınlık yüzlü, ülke sevdalısı, eli kalemli, işinin ehli eğitimciler arasındadır. Yoldaşları Fakir Baykurt, Mehmet Başaran, Mahmut Makal, Talip Apa ydın’dır. Bu saygın kişiler, eğitimimizin öncüleri oldukları gibi yazınımızın da ustaları arasında yerlerini almışlardır. Bunlarla yazınımız, daha da zenginleşmiştir…
Mevlüt Kaplan, yaşam merdiveninin 92.basamağına bastığı bu uzun zaman dilimi içinde boş durmamış; şiir, masal, inceleme, öykü, roman dallarında 600’ü aşkın kitap yazmıştır. Ürettiği yapıtlarıyla ulusal 13, uluslar arası 3 ödül almıştır.
Mevlüt Kaplan, ilkokulu köyünde, ‘eğitmen’de okumuştur. Ben de eğitmende okudum. Eğitmenler, askerliğini çavuş olarak bitirenler arasından seçilir, altı ay kurstan sonra bu adı alırlardı. Bunlar genellikle kendi köylerine atanırlardı. Köyün yönetimi, düzeniyle ilgilenen muhtarla imamın yanına bir de eğitmen eklenirdi, Mevlüt Kaplan, bu kitabında kahraman olarak eğitmeni Ferhat Er’i seçmiştir. Ferhat Er’in bilgeliğini, sorunların çözümündeki ustalığını, iyiliği/doğruluğu benimsetmeye çalıştığını; anlattığı her olayın sonunu bir masalla bağladığını o güzelim Türkçesiyle dile getirmiş. Bu yapıt bana üç ünlü “fabl yazarı”nı anımsattı: Yunanistanlı Ezop, Hint yazarı Beydaba, Fransız şair ve yazar jean de La Fontaine.
Bilindiği gibi fabl, kişileri çoğunlukla hayvanlardan seçilen, insanlara ders veren, güldüren/düşündüren kısa/özlü öykülerdir. Örneğin Beydaba, “Kelile ve Dimne” adlı iki çakalı konuşturur. Kelile iyiliği, Dimne kötülüğü temsil eder. Eğitmen Ferhat Er de el attığı konuyu, ona uygun bir masalla çözüp sonlandırır.
Mevlüt Kaplan, Yapıtlarında güzel bir Türkçe ile okura seslenir. Türkçeye sevdalı bir yazardır o. Bu özelliğini şu şiirinde rahat görebiliriz:
“TÜRK(ÇE) YAŞAMAK
Bir yalnızlığa düşsem hemen
Türkçe duyar Türkçe bakarım
Düşlerim kitap dolar
Türkçe okur Türkçe yazarım
Sevinir Türkçe gülerim
Üzülür Türkçe ağlarım
Gün olur kapanırım odama
Türkçe yatar Türkçe kalkarım
Irmaklar Türkçe akar
Bulutlar Türkçe yağar
Yürekler Türkçe atar
Türk(çe) doğar Türk(çe) yaşarım.”
İyisi mi bu kitabı, alıp okuyun; kazançlı çıkarsınız…
İletişim: 0232 484 10 39