YEREL SEÇİMDE STRATEJİK OY KULLANMAK …
***
Seçmenlerin, belirli bir amaca ulaşmak için en çok tercih ettikleri parti yerine,
başka bir partiye oy vermeleri “stratejik oy verme davranışı” olarak tanımlanıyor.
Türkiye’de pek yaygın olmasa da %5 civarında bir seçmenin bu şekilde oy kullandığı tahmin edilmektedir.
Diyelim ki ;
– Oy kullanacağınız bölgede A ve B partisi burun buruna mücadele ediyor ve bu iki parti de sizin siyasi eğiliminize uymuyor.
Sizin desteklediğiniz partinin de belediye başkanlığını kazanma şansı sıfır.
Bu durumda, sandığa gitmemek veya boş oy vermek yerine,
nefret ettiğiniz partiye KAYBETTİRMEK için,
daha az nefret ettiğiniz partiye oy verirsiniz.
Sizin desteklediğiniz partinin, belediye meclisinde temsil edilmesini sağlayabilmek için de,
belediye meclis üyeliğinde desteklediğiniz partiye mühürü basar zarfa koyarsınız.
***
– yine diyelim ki desteklediğiniz parti oy kullanacağınız bölgede zaten seçimi kazanacak ama çıkardığı adayı hiç beğenmiyorsunuz
Yani bunlar size çantada keklik muamelesi yapıyor.
Bu durumda da, nefret ettiğiniz partinin şansını arttırmamak için,
size itici gelmeyen ama kazanma şansı olmayan başka
partiye oy vererek
” ayağını denk almazsan böyle kulağını çekerim ” dersiniz.
***
Yerel seçimin ikinci turu yok.
Her şey 31 Mart’ta olup bitecek ve 2028’e kadar olağanüstü durumlar olmadıkça başka seçim de yok.
Ama özellikle AKP- MHP ve CHP stratejik oy kullanma eğiliminin bu yerel seçimlerde yüksek olacağının farkında olduğu ve
seçmenin de bunun farkına vararak başlarına büyük bela olacağını bildikleri için,
bu konunun yaygınlaşmasından ve dillendirilmesinden korkuyorlar ve tartışılmasını hiç istemiyorlar.
Ama özellikle İstanbul’da her iki tarafa da kaybettirme potansiyeli olan iki parti var. DEM parti ve Erbakan’ın Yeni Refah Partisi
AKP ne yaparsa yapsın,
artık ondan kopan muhafazakar tabanın CHP’ye oy vermeyeceğini ama YRP’ye yöneleceğini çok iyi biliyor ve,
baş Şeytan ilan ettiği DEM partiyi, ikinci şeytan konumuna düşürüp YRP’yi hedefine alıyor.
DEM parti de
kendi kitlesinin en az yarısının bıçak sırtı olan seçim bölgelerinde stratejik oy kullanacağını bilmesine rağmen,
bu konuda AKP ve MHP kadar agresif davranmayıp , AKP’yi kazandıran pari konumuna düşmemek için, bir anlamda seçmenini serbest bırakarak hedefini belediye meclislerine daha fazla temsilci sokmaya yönlendiriyor.
***
Ben kime mi oy vereceğim?
Ben zaten uzun yıllardır stratejik oy kullanıyorum.
Bu seçimde de kulak çekmek için,
Belediye başkanlığında A partisine
Belediye meclisinde B partisine oy vereceğim.
Ama ikisi de kalbimin attığı taraftan olacak.
***
ÇİÇEK SEVER MİSİNİZ ?
Ben severim.
Onları çoğaltmak.
Çoğalttıklarımı isteyen komşularıma, arkadaşlarıma vermek,
hatta bahçelerinde çiçeğin sevdiği en uygun yerlere ellerimle dikmek.
Rüşvet olarak ta ikram edilen bir bardak çay veya kahveyi birlikte içmek beni mutlu eder.
Bahçemdeki bir çok çiçek çok yıllıktır.
Kışında bahçe çırılçıplak kalmasın diye,
kış mevsiminde çiçek açmayan ama yeşil ve canlı kalan çiçekleri tercih ederim.
Ama ;
her mevsimin kendine özel çiçekleri de vardır.
Bu yüzden bahçemin bir bölümünü her zaman onlara ayırırım.
Mevsim bitince hepsini söker, tohum alır, toprağı çapalayıp, gübreleyip bir süre dinlendirir. Sonra yeni mevsim çiçeklerini dikerim.
Kışın sıklamen, çuha, lale, sümbül, nergis bakımı kolay çiçeklerdir.
Bahçenizi şenlendirir.
Yaz çiçeklerinde seçenek çok daha fazladır ama ben ,
dayanıklı ve nazlı olmayan, nisandan ekim sonuna kadar çiçek veren rozet, aslan ağzı, kına çiçeği, kadife gibi çiçekleri tercih ederim.
Saksılarımdan renk renk sarkan sakız sardunyalarım tabi ki olmazsa olmazımdır.
Bir çok kişi bende seviyorum ama, vaktim yok bakamıyorum diyor.
O zaman bu arkadaşlarıma,
arada sulamak dışında pek bakım bakım istemeyen ZAMBAK çiçeğini önerebilirim.
Büyük saksıya da dikebilirsiniz ama, bahçede, olması daha uygundur.
Özellikle çirkin görüntülü bahçe duvarınız varsa 50 cm aralıkla renk renk sıralayabilirsiniz.
Kısa sürede soğanları toprak altında çoğalır ve bu 50cm’lik boşluğu da kapatır.
Bahçemde var ama, fotoğrafını koyduğum bu renkler yoktu.
Türkiye’de pek bulunamayan bu özel türleri görünce dayanamadım aldım.
şimdi kara kara hangi çiçeğimden vazgeçip bunları dikeyim diye düşünüyorum.
Baştan söyleyeyim,
” millet aç aç , sen çiçek böcek derdindesin ”
diyenin ayağına sıkarım
***
PİAR PİAR OLALI BÖYLE ZULUM GÖRMEDİ !!!
Allah’ım aklıma mukayyet ol.
Murat Kurum,
Havuz medyası kameraları önünde
yanmayan ocakta menemen pişirdi
yer sofrasında iftar açtı.
Ocak yanmıyordu diyenlere de
böyle şirinlik yaptı.
NOT :
‘PR kelimesi ‘public relations’ın baş harflerinden oluşur.
Türkler tarafından piar şeklinde telaffuz edilir. Türkçe karşılığı halkla ilişkilerdir.
medya, basın, mobil uygulamalar ve sosyal medya aracılığıyla insanların zihninde, markanızla ilgili olumlu düşünceler yaratma sanatıdır.”
Neredenn nereyeeeeeee ……
***
Şimdi,
İktidar yanlısı balıkçı arkadaşlarım,
buraya yazmasalar bile whatsaap veya messenger’dan
” Şeytansin Şeytan. Balık avını bahane edip subliminal muhalefet yapıyorsun ” diyecek ama,
Bereket ben fakir değilim.
Yani iktidar yanlısı arkadaşlarıma gönül rahatlığı ile,
” Kendim için bir şey istiyorsam namerdim ” diyebilirim.
***
Fazla uzatmadan asıl konuya gelirsek ;
Mercan avında vazgeçilmezim iki iğne var.
Her ikisinde de küçük balık takılmasın diye No: 16 kullanıyorum.
En son her ikisinden de 10’ar paket alayım iskonto yap dediğimde 400 TL ver yeter denilmişti.
yani paketi 20 TL.
Paketlerin içinde 13 adet iğne var.
13 adet. x 20 Paket = 260 adt iğne
iğne adet maliyeti = 1,53 TL
Derin su avlarında mercan takımlarımı hırsız dahil 5 iğne yapıyorum.
1 takım iğne maliyetim = 7,65 TL
260 adt. iğne ile 52 takım yapıyordum.
Bu da ;
Kopma, takılma olmazsa her avda ortalama 2 takımdan 26 av yapıyordu.
***
Takımları kontrol ederken iğne kalmadığını fark edip, fiyatlara bir bakayım deyince,
” noooluyooo lan bu neee ” dedim.
ikisinden de yine 10’ar paket alsam
ödeyeceğim para 2,967 TL olmuş.
yani 7,4 kat daha fazla para ödeyeceğim.
Daha önce 400 TL’ye 52 takım yaparken,
şimdi aynı paraya
sadece 7 takım yapabiliyorum.
Hesaplarken matematik bile,
” lan oluumm kaçıncı kez hesaplıyorsun.
Sen ne bakıyon onların Halkımızı enflasyona ezdirmedik ” lafına
Hala öğrenemedin mi Matematik yanılmaz dedi
Kulakların çınlasın sayın reyiz.
sayende amatör balıkçıların,
”Deniz ve balık avı fakirleri sevmez ” sözü gerçek oldu.
***
Ne demiştik yazının başlığına ?
Neredeeennn Nereeyeeeee
***
KARIŞMAYIN !!!
Huzurlu bir ramazan ayı geçirmek istiyorsanız,
Oruç tutana da, tutmayana da karışmayın.
Neden ? diye de hesap sormaya kalkmayın…….
***
Ramazan davulcusunu da dövmeyin.
Bu bir gelenektir, hoşgörülü olun.