(14 Aralık 2022 Çarşamba günü Dünya kupası yarı finalinde oynanan Fas-Fransa maçı öncesi yazılmış ve Yayınlanmıştır)
“Siz Afrikalılar, Fransa tarafından sömürgeleştirilmekten gurur duymalısınız” diyordu Fransızların sözde düşünürü Guillaume Bigot. Yıl 1912.
Fransız emperyalizmi Cezayir, Senegal ve Tunus’tan sonra Fas’ı da sömürgesi yaptı.
Üç ana hedefleri vardı: Ticaret, hıristiyanlık, dil asimilasyonu.
Binlerce sömürgeci Fas’ta zengin tarım arazilerine, maden yataklarına el koydu.
İnsanların dilini, dinini, binlerce yıllık geleneklerini yasakladı.
Karşı çıkan yurtseverleri öldürdü, kafalarını kesip, fotoğraflarından posta pulu bastırdı.
Gençleri askere alıp savaşta ön cepheye yolladı. Binlerce Faslı Fransa ordusunda mavi renkli üniformalarla ölüme gönderildi. 17 Nisan 1912’de Fez’deki Fransız garnizonunda isyan eden yüzlerce Fas askeri acımasızca katledildi.
Osmanlı İmparatorluğu Teşkilat-ı Mahsusa görevlileriyle gizlice direnişçileri eğitse de başarılı olamadı.
Faslılar Fransız kültürü ve gelenekleri benimsendiği sürece sözde Fransız vatandaşı olarak kabul edildi. Fransız vatandaşlarının hak ve hürriyetlerine sahip olacaklardı. Bu hiçbir zaman gerçekleşmedi.
Çünkü başbakanlarının dediği gibi; Fransız devleti için, üst ırkların alt ırklar üzerinde hakları vardı, alt ırkları uygarlaştırmakla yükümlüdüydü!
Belki de o günleri en iyi anlatan söz, Fransa ordusunda yıllarca savaşmış bir Afrikalının söyledikleriydi.
“Fransa topraklarımızı sömürdü. Yetmedi halkımızı zorla savaşta kullandı. Biz Fransa için öldükçe Fransa bizi sömürmeye devam etti. Hiçbir zaman bizden memnun olmadı.”
Fas’taki Fransız işgali 1956 yılında sona erdi.
Faslılar 1930 yılında başlayan Dünya Kupası’na 1956 yılına kadar katılamadılar. Çünkü sömürgeydiler.
****
Fas artık özgür bir ülke ve bu akşam Dünya Kupası yarı finalinde Fransa ile karşı karşıya geliyor.
Bu maçın milyonlarca Faslı ve Afrikalı için çok özel bir anlamı var.
İspanya ve Portekiz gibi devleri saf dışı bırakarak Afrika tarihinde ilk kez yarı finale çıkma başarısı gösteren Fas milli takımında teknik direktör Walid Regragui, oyunculardan Saiss ile Boufal Fransa doğumlu.
Fransa Milli Takımındaki futbolcuların da çoğu Afrika kökenli.
Hepsi sömürgelerden gelen göçmen çocukları.
Bu maç bir bakıma Afrikalılar’ın maçı olacak.
Fas kazanırsa “bizimkiler kazandı” diyecek.
Fransa kaybederse takımdaki göçmenler için “onlar kaybetti” denilecek.
Bu akşam farklı bir maç olacak.
Yazıyı Cemal Süreya’nın şiiriyle noktalayalım.
“Afrika dediğin bir garip kıta
El bilir alem bilir
Ki şekli bozulmasın diye Akdeniz’in
Hâlâ eskisi gibi çizilir
Haritalarda.”