1974 yılından beri arkadaşım, dostum sevgili Hasan’ı bugün (20 Kasım 2023) saat 02.00’de Ortaca Özel Yücelen Hastanesi’nde kalp yetmezliği sonucu kaybettik.
1980 öncesi Konya’da devrimci mücadelenin simge ismi oldu. Konya Devlet Mimarlık Mühendislik Akademisi Makina Mühendisliği bölümünde okurken bir grup arkadaşıyla birlikte başlattığı hareketle faşist işgali kırıp okulda öğrenci temsilciliğini solcuların almasında başat kişi oldu.
1974 yılında kurulan Konya Devrimci Yüksek Öğrenim Derneği’nde (KDYÖD) Nurullah Timur’dan sonra başkanlık görevini üstlendi. Bu dönemde 2 kez 6’şar ay cezaevine girdi; Adana DGM (Devlet Güvenlik Mahkemesi) de yargılandı; Beraat etti. 1976’da KDYÖD’ün kapatılmasından sonra Konya Yurtsever Devrimci Gençlik Derneği kurucu başkanı oldu.
1977 yılında derin güçlerin komplosuyla tutuklandı ve 26 yıl hapse mahkum edildi. Konya, Muğla, Burdur ve Dalaman Cezaevlerinde 1988’e kadar 11 yıl cezaevinde kaldı. Yattığı Cezaevlerinde de simge isim olmaya devam etti. Konya’dan memleketi diye nakledildiği Muğla Cezaevinde mahkumları ayaklandırıp cezaevi müdürünü sürdürünce kendisi de Burdur’a sürüldü. En son yattığı Dalaman Tarım Açık Cezaevi’nden 1988’de “Özal Affı” diye tanımlanan düzenlemeyle tahliye oldu.
Akademide başarılı bir öğrenciydi ama yaşadığı yoğun mücadele ve tutuklanmalar yüzünden 1977’de tutuklandığında 1-2 dersi kalmıştı. O dersleri de hüküm giymeden önce sınavlara jandarmalarla kelepçeli gelerek verdi ve makina mühendisi oldu.
Cezaevi sonrası Ortaca’da mühendislik bürosu açtı. Bir yandan ısıtma soğutma sistemleri, müteahhitlik, çiftçilikle uğraşırken 1992’de birlikte bir matbaa kurduk ve gazete çıkarmaya başladık. O dönemde Ortacaspor Başkanlığını da üstlenmişti. 1993’de Ortaca Domates Festivali’ni de Belediye Başkanı dayısı Kemal Şahin’e sunduğu programla başlattı ve festival komitesi başkanlığı yaptı. 2009’da CHP’den Ortaca Belediye Başkanı oldu ve 2019’a kadar 10 yıl başkanlık yaptı.
İki evlat sahibiydi.
O, Konya’dan ve Konya’da yolu kesişmiş solculardan hiç kopmadı. Konyalılar da onu hep sevdiler, gittiği zaman el üstünde tuttular, Ortaca’ya ziyaretine geldiler. En son 3 gün önce beni aradı; Konya’da okumuş yazar arkadaşımız Faruk Demirel’in okumadığımız kitapları için beraber sipariş hazırladık. Bazen yılda birkaç sefer Konya’ya giderdi; Hadim’e gidemediği yıl rahatsız olurdu. Remzi’yi (Öner) çok sever onun için hep kederlenirdi, Remzi’nin çocuklarından kendi çocuğu gibi gururla söz ederdi.
Işıklarda uyu kardeşim.
Mehmet Bozkır