Toplumların kültür ve eğitim seviyeleri yaşadığımız yer küredeki sıralamada;
1-Gelişmiş toplumlar,
2-Gelişmekte olan toplumlar
3-Geri kalmış toplumlar,
Bu tanımlamayı gerekli kılan ölçeklerin içinde ekonomik yapılar, kültürel gelişmeler, eğitim seviyeleri gibi daha pek çok kriterler yer alır.
Günlük yaşamı etkisi altına almış olan; basın yayın, sosyal medya ve pek çok iletişim olanakları sayesindeki haberlerden dünyanın neresinde olursa olsun, anında bilgi sahibi olunuyor.
Yurdumuzdaki seçim çalışmaları etkinlikleri, haberlerin ağırlık noktası. Bu etkinliklere baktığınızda, ortaya konan çalışmalardaki konuşmalar, sarf edilen sözcükler ülkemizin yukarıda belirtien üç kategoriden hangisine girdiğine karar verebiliyoruz. Buradaki ’’verebiliyoruz’’ sözcüğünü yurt dışında yaşayan gurbetçiler, yani bizler için söylüyorum. 60 yılı aşkın süredir yaşadığımız Avrupa ülkelerinde yüzlerce seçim kampanyasına, seçim konuşmalarına tanıklık ettik ve ediyoruz. Gelişmiş ülke insanlarına yakışır seçim çalışmalarını ülkemizle karşılaştırınca içimizi hüzün kaplıyor.
Parti görevlilerinin kışkırtıcı konuşmalarından etkilenen dinleyicilerin diğer partilere ‘’Yuuhhh!’’ diye bağırmaları, parti bürolarına saldırılar, seçim konvoyundaki arabaların tekmelenmesi, linç girişiminde bulunma eylemleri… Bizim alışık olmadığımız, gördüğümüzde hayretler içinde kaldığımız davranışlar.
Buna benzer olumsuzlukların en belirgin olanı da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun deprem bölgesi Adıyaman’a yaptığı bayramlaşma ziyaretinde mezarlıkta dua ederken yaşanan gerginlikti. Bir hafta önce Kılıçdaroğlu’nun gençlerle yaptığı söyleşide kullandığı; ’’Gençler ben Aleviyim. Hak, Muhammet, Ali kültürü ile yetiştim.’’ tümcelerinin demokrasi çerçevesinin dışında fanatik, bağnaz, kendi inancının dışında hiç bir inanca, mezhebe yer vermeyen düşüncenin temsilcileri ve bunlara çanak tutan siyasi söylemlerin etkisindeki insanların saldırıları ile karşılaşıldı. Kılıçdaroğlu; bu açıklaması ile sadece kişisel inancını değil, milyonları kapsayan Alevi inancını taşıyan insanlara da tercüman oldu.
Adıyaman’da mezarlık ziyaretinde, türbe çıkışında, konvoyda yaşanan saldırılarda Kemal Beyin yüzündeki hüznü görmemek olanaksızdı. Ama inanıyorum ki ilke sahibi insanlar inandıklarını sonuna kadar devam ettirirler. Saygılarımla
Turan Akpınar
Frankfurt/Strinbach