ANALİZ
Ülkemiz 14 mayıs 2023 seçimlerine giderken cumhur ittifakının bileşenlerinin üst düzey yöneticileri seçimi kaybetme kokusuyla millet ittifakının cumhurbaşkanına, ittifakı oluşturan siyasi parti liderlerine belden aşağı vurmak dahil her türlü hakareti yaparken diğer yandan muhalefeti terör örgütleriyle ittifak kurmakla suclamaktadır.
Cumhur ittifakı Hüdapar gibi Hizbullah tandanslı bir terör örgütünün siyasi ayağının milletvekili adaylarını AKP listesinden milletvekili adayı gösterirken, toplumdan gelen baskılar karşısında hüdapar bizim ittifakımızın içinde değil diyerek toplumun aklıyla alay ediyorlar.
MHP milliyetçiliği kimseye bırakmazken Hüdapar başkanıyla aynı temel atma butonuna bile birlikte basmakta tereddüt göstermeyerek nasıl bir milliyetçilik anlayışına sahip olduğunu dosta düşmana ilan etmiştir.
DARK-WEB gibi karanlık bir sanal alemde, yapay zekayla oluşturdukları, muhalif seçmeni yanıltmak, aldatmak üzere hazırladıkları, ayarladıkları sahte propagandayla, hekırlarla her türlü saldırı girişiminde bulunan cumhur ittifakı bu girişimleriyle suç işlemektedir.
İçişleri Bakanlığının paralel seçim sonuçları ile ilgili oluşturduğu takip sistemi YSK tarafından da reddedilmiş olmasına rağmen seçim sonuçları ile ilgili her türlü manipülasyon yaparak cumhur ittifakı lehine değişiklikler planlanmaktadırlar.
Korku dağları sarmış görünüyor cumhur ittifakının.
Bu seçim sadece ülkemizin otoriter tek adam rejiminden kurtulma, demokrasinin, adaletin, hak ve hukukun gerçekleşeceği, özgürlükler ve insan hakları konusunda alınacak mesafenin ötesinde uluslararası planda da otoriter rejimlerin seçimlerle de yıkılabileceği gibi bir tarihsel önem arz etmektedir.
Dünyada ilgiyle izlenen 14 mayıs seçimi, diktatörlüklere karşı ezilen dünya emekçi sınıfının ve halklarının özgürlük ve demokrasi mücadelesine çok önemli ve değerli bir katkı sunacaktır.
Cumhur ittifakı kendi seçmenini konsolide edebilmek için toplumu düşman kamplara ayırmakta ve iktidarı kaybetmemek için her türlü yalanı ve iftirayı yapmakla kalmayıp, eğer seçimi kaybederlerse bunun bir darbe olacağını bile söyleme garabetine girmişlerdir.
Korkuyorlar, korkacaklar, korksunlar.
Açlığın yokluğun ve sefaletin dayanılmaz boyutlara ulaştığı bu gelinen ortamda, 1 mayıs mitinginde “Patates soğan güle güle Erdoğan” pankartını taşıyan Emekli bir kardeşimizin elinden yasak diyerek alan polis memurunun bu tavrı bile tek adam rejiminin ve oligarklarının sonunun geldiğinin bir kanıtı olmaya yeter.
15 mayısın, ülkemizin tekrar demokrasiyle buluşacağı bir gün olması dileğiyle.
ERCAN ÇINARLI
Disk Emekli Sen MYK üyesi