Almanya’da, aşırı hız nedeniyle trafik cezası yiyen Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Ulaştırma Bakanı Oliver Wittke, görevinden istifa etti
Almanya’da, aşirı hız nedeniyle trafik cezası yiyen Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Eyaleti Ulaştırma Bakanı Oliver Wittke, görevinden istifa etti.
Oliver Wittke, yaptığı yazılı açıklamada, ceza nedeniyle ulaştırma bakanı olarak gerekli olan örnek kişi rolüne sadık kalamayacağını belirterek, eyalet başbakanı Jürgen Rüttgers’e istifasını sunduğunu ve istifasının kabul edildiğini bildirdi.
Wittke’nin, eyalet meclisi üyeligi ve parti içindeki görevlerini ise koruyacağı ifade edildi.
Almanya’nın Meschede kentinde geçen yılın Kasım ayında radara yakalanan Wittke, 50 kilometrelik hız sınırlaması olan yerde 109 kilometre hızla araç kullanırken yakalanmıştı.
Diğer parti temsilcilerinin yanısıra üyesi olduğu Hristiyan Demokrat Birlik Parti(CDU) li Başbakan Rüttgers, Wittke’yi sert bir dille eleştirmişti.(Kaynak:ha-ber.internet.gazete-Erden Aydemir)
BUNU BIZE YAPMAYIN SAYIN BAKAN !
Yukarıdaki haberi okuduktan sonra sinir sistemim bozuldu. Günlük yaşantım alt üst oldu, midemdeki ülser yeniden depreşti. Elimde ayağımda titreme, kendi kendime söylenme huyları çıktı ortaya.
Sayın bakan; yaptığınız davranış biçimi kendi ülkenizdeki demokrasi anlayışına, kamuda çalışan bir insanın erdemli bir davranışı olarak değerlendirip, gereğini yapmanız bir insani ve demokrasi anlayışının sorumluluğudur. Bu sorumluluk taşıyan davranışınızdan dolayı sizi kutlarım .
Sayın bakan bu kararı alırken, ülkenizde yaşayan yaklaşik 3 milyon Türkiye kökenli insanı hiç düşünmediniz mi? Onların ülkelerinde politikacılar böyle durumlarda ne yaparlar diye?
Alışık olmadığımız bu davranış bizi şoke etti. Koskoca bir bakan fazla hız yaptı diye ceza kesiliyor, ehliyetine el konuluyor, bu da yetmezmiş gibi görevinden istifa ettiriliyor. Arabanıza çakar sistemi taktırıp, en az dört beş polis eskortu alamadınız mı? arkanıza. Aşk olsun size sayın bakan. İnsan hiç olmazsa bu işlemleri yapanlara ”Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?” der ve bunları yapanları sürgüne göndertir veya çanlarına ot tıkardı. Tüm bunları yapmadığınız için burada yaşayan Türkiye kökenli insanları düşündürdünüz… Bu insanlar ki her gün kendi dillerinde yayınlanan televizyon ve gazete haberlerinde ülkelerindeki rüşvetlere, devletin belli kademelerinde ki görevlilerin yaptıklarına bakarak sizin yaptığınızla kıyasladıklarında kahroldular, üzüldüler.
Çünkü onlar, demokrasilerde bulunması gerekli olan tüm erdemli davranışların kendi görevlilerinde olduklarını sanıyorlar. Siz bu erdemliliği gösterince üzüldük. Bizimkilerin yapmış oldukları adam kayırma, yolsuzluk yapma, deveyi hamudu ile götürme gibi davranışların sizinki ile kıyaslandığında devede kulak değil, devede bir kıl gibi kalıyor olması düşündürdü bizleri…
Biliyorsunuz sayın bakan gectiğimiz aylarda Frankfurt mahkemelerine görülen ve karara bağlanan “Gurbetçiyi kandırıp, paralarını kapma” davasında isimleri geçen Türkiye’deki üst görevde calışanlar değil istifa etmek, kıllarını dahi kıpırdatmadılar, siz kalkıp istifa ettiniz ve düşündürdünüz bu erdemli davranısınızla biz Türkiyeli vatandaşları.…
Gene de size teşekkür ediyorum sayın bakan, benim ülkemdeki kamu görevi yapan kimilerinin, bir gün sizin yaptığınızı yapacakları umuduyla geçmiş olsun diyor,
Saygılarımı sunuyorum… Çünkü ülkemin kamuda çalışan bazılarının ve de kimi siyasilerin bu türden davranışlarına çok ama çok uzak kaldık sayın bakan…
Turan Akpinar
15.02.2009 Steinbach/Ts.
Sevgili okurlar yukarıdaki yazımı 2009 yılında yazmışım. Dosyalarımı karıştırırken gözüme ilişti. Güncelliğini koruduğunu düşünerek tekrar yayınlansın istedim. Yaşadığımız ülke siyasilerinin toplum karşısında taşıdıkları sorumluluklar zaman zaman basına yansımaktadır. Ocak ayı içerisinde Alman Savunma Bakanı bayanın oğlunu askeri helikopterle parası ödenmek koşulu ile tatile göndermesi basına yansıyınca istifa etti. Başka bir bakan ise bankadan ev kredisi almak için yaptığı başvuru eleştirilere neden oldu. Büyük bir kentin belediye başkanı bir takım olumsuzluklar yaşadığı için görevden ayrıldı. Bu Tür örnekleri çoğaltmak mümkün. Sonuçta alınan bu tür kararlar toplumun vicdanını rahatlattığı gibi içinde bulunduğumuz sistemin yozlaşmasını, demokrasi kuralları dışına taşmamasını önlüyor… Duyarlı toplumlar kamu görevlilerinin yanlışlarını gördükleri anda kendi hakları olan vatandaşlık tepkilerini siyasiler de dahil olmak üzere ortaya koyabiliyorlar..
BİZDE NASIL OLUYOR?
Ona da sizler karar verin.
Saygılarımla…