Sanatçı; bizzat toplumun ve doğanın içinden çıkan olayları, konuları, duygu ve düşünceleri, yaşanmışlıkları kendi özel yetenekleri sayesinde estetik katarak simgeleştiren ve tekrar toplumun hizmetine sunan yetenekli, özgün insandır.
Kürt kökenli, dünyaca ünlenmiş opera sanatçısı Pervin Chakar, Kadıköy Süreyya Operası’nda bir konser verdi. Konsere dalında ünlenmiş başka sanatçılar da katıldı.
Konseri birçok sanatsever, bu arada bazı politikacılar da izlediler. Bunlar arasında son kurultayda CHP genel başkanı seçilen Özgür Özel, HDP eski eş genel başkanı Pervin Buldan da vardı. Konser sonrası Özgür Özel, Pervin Chakar’ı sahnede elini öperek tebrik etmiş. Diyeceksiniz ki bunda ne var.
Pervin Chakar’ın kürt kökenli olması ve önceden yaptığı bazı politik açıklamaları dolayısıyla, yandaş medya ve yandaş basın kuruluşları Özgür Özel’in Pervin Chakar’ı kutlama anındaki resimlerini yayınlayıp, bir linç kampanyası başlattılar.
Her insan gibi sanatçının da bir dünya görüşü vardır ve bunu gerek sanatıyla, gerekse başka yollarla ifade etme hakkı vardır. Bunun için bir kimseden, herhangi bir otoriteden izin alma zorunluluğu yoktur.
Sanatçıyı desteklemek, başarısını taktir etmek, rahat ve özgür çalışacağı koşulları sağlamak yerine, onun etnik kökenini bahane ederek linç kampanyaları düzenlemek, buradan bir siyasi çıkar üretmek siyasi şantajcılık, otoriter ve ırkçı bir siyasal çizginin dışa vurumudur.
“HİÇ KİMSE DOĞARKEN DİLİNİ VE KİMLİĞİNİ SAPTAYARAK DOĞMUYOR. BİZ KÜRDLER DE KÜRD OLARAK DOĞDUK. NASIL Kİ DİĞER DİLLERE SAHİP İNSANLAR İÇİN KENDİ DİLLERİ VE KÜLTÜRLERİ ÇOK İYİ GELİYORSA BİZE DE HİÇBİR DİL ANNEMİZDEN NİNNİ DİNLEDİĞİMİZ DİLDEN DAHA İYİ GELEMEZ ELBET… KÜRDE VE KÜRDÜN DEĞERLERİNE DÜŞMAN OLANLARA LANET OLSUN DEMEKTEN KENDİMİ ALAMIYORUM MAALESEF. ” Yavuz Okçuoğlu.
Pervin Chakar’ın açıklaması
“Çok değerli takipçilerim. Dün gece Süreyya Operası’nda muhteşem bir geceye tanıklık ettik. Ravel, Delibes, Lehar, Bellini, Strauß, Massenet, Brahms, Dvorak gibi bestecilerin oda müziği eserlerini, operet ve opera aryalarını seslendirdim. Bu tarihi tiyatroda, güzel atmosferde Almanca, Çekçe, İtalyanca ve Fransızca eserlerin yanında kendi anadilim olan Kürtçe’de de eserler seslendirdim dinleyicilerime. Anadilimde şarkı söylemek en büyük hakkım olduğunu düşünüyorum. Ve bunun için izin almayı da düşünmüyorum kimseden. Ayrıca konserime beni dinlemek için pek çok siyasi lider, belediye başkanları, milletvekilleri, yazarlar, entelektüeller de katılım gösterdiler. Beni dün sahnede tebrik etmeyen isteyen, duygulanan ve taktir eden siyasi liderler oldu. Tıpkı Özgür Özel ve Pervin Buldan gibi. Konserlerime bugüne kadar pek çok farklı görüşten siyasiler katılmıştır nitekim sanatıma değer verdiklerinin en büyük göstergesidir bu. Kral Charles ve Camilla da İtalya’da opera temsilimize gelmişlerdi Venedik’te. Ayrıca İrlanda cumhurbaşkanı yine opera temsilimi izlemeye Lismore’a teşrif etmişti. Eski Irak Cumhurbaşkanı keza konserimi yakından takip etmiştir. Ben bundan daha doğal bir şey göremiyorum. Dünden beri yazılan ve çizilenlere inat -sanatımı icra etmeye ve bunu pek çok sahneye taşımaya – devam edeceğim. Sanatçılar aynı zamanda hem barış elçisi hem iyiliğin hem de kültürün en büyük taşıyıcılarıdır. Yaptığım sanat siyaset üstüdür. Değerlerimiz, kültürümüz, dilimiz, sanatımız biz Kürtlerin ve benim kırmızı çizgimizdir. Kapımız herkese, her düşünceye açıktır. Irkçı ve hakaret dolu sözlere sanatımla cevap vermeyi yeğliyorum. Çünkü her şey gelip geçicidir ama sanat daima kalıcıdır.“