Khosrow Golsorkhi: İranlı devrimci şair, 30 yaşında faşist Şah rejimi tarafından idam edildi.
(18 Şubat 1974)
“Eşitlik” şiiri ona aittir,
Deneyim yaşananlardan doğru çıkarımlar yapabilmektir. Bunun için aynı şeyleri yaşamak gerekmiyor.
“Eşitlik”
Öğretmen tahtada bağırır,
Ellerini örtmüş tebeşir tozu,
Sınıftakilerin umurunda mı?
Pestil yiyip dalgalarındalar,
Kimisi “Gençler” dergisine dalmış,
Aldıran yok kendini paralayan öğretmene,
Ve doğrulamaya çalıştığı o denkleme!
Karanlık tahtaya yazılmış mahzun beyaz bir yazı;
Bir eşittir bir diyor!
Birden bir öğrenci parmak kaldırır;
Hep biri çıkmalı itiraz eden,
Tek tek kelimeleri sıralıyor;
Eşitlik büyük bir yalandır diyor!
Öğretmen gence şaşkınca bakar,
Genç dönüp sessizce sorar;
“Bir insan şayet bir sayı olsaydı,
Yine de bir bire eşit mi olurdu hocam?”
Zor bir soru herkes donup kalır,
Öğretmen sinirli sinirli düşünür,
Sonra evet deyip kesip atar!
Öğrenci gülümser itiraz eder,
Birer sayı olsaydı insanlar der;
Parası ve gücü olan daha fazla olur,
İyi ve yürekli olan daha az!
Birer sayı olsaydı insan,
Üstün olurdu teni beyaz olan,
Düşük kalırdı zenci adam!
İnsan sayı olsaydı şayet hocam,
Eşitlik alt üst ederdi herşeyi durmadan!
Nasıl zengin olurdu hırsız alçaklar?
Kim örerdi Çin’in etrafına yüksek duvarlar?
Bir insan bir insana eşit olsaydı,
Kimin sırtı yük altında bükülür?
Bir insan bir insana eşit olsaydı,
Kim çürürdü hapiste o zaman?
Kim işkence altında ölürdü hocam?
Öğretmenin sesi yavaşça duyulur;
Açın notlarınızı gençler diyor,
Yazın oraya büyük harflerle;
“Bir eşit değildir bire!” “
(Khosrow Golsorkhi )
Doğum tarihi: 23 Ocak 1944, Reşt, İran
Ölüm tarihi ve yeri: 18 Şubat 1974, Tahran, İran
Not : Kaynak 1960-70’li yıllarda İran’da gençlerin okuduğu Gençlik adlı dergidir
Çeviren: Turgut Say
Çizim: Christian Carlin
N.B: Şair Semihat Karadağlı’nın sayfasından alınmıştır.
10 Ocak
Bugün çalışan gazeteciler günüymüş!
Çalıştırılmayan, tutsak edilen, çalışanlarının kahir ekseriyeti sistemin kurşun askerine dönüştürülen bir süreçte, “çalışan gazeteciler günü” kutlamak anlamlı mı?
Kaleminin namusunu ve vicdanını satmayan tüm basın emekçilerine dirençli, güneşli günler, özgür yarınlar diliyorum.
9 Ocak
Yerinde ağır, okkalı bir taş olarak değerlendirdiğimiz F. M. Maçoğlu, şimdiye kadar kaç kez yolu düşmüştür bilmiyorum, Kadıköy’den aday yapılmış.
Bir kere daha görüldü ki sol içi vesayet, egemen sınıflara has gördüğümüz vesayete rahmet okutacak cinsten…
Yazık, çok yazık…
Bir ünvanı ulu orta haketmeyen birine vermek olsa olsa onu o ünvanın çakması yapar.
Futbolun gerçek İMPARATORU Franz Beckenbauer dün itibariyle sonsuzluğa gitmiş.
Onu; beyefendiği, temiz futbolu, rakipleri tarafından bile saygı gören saha içi liderliğiyle futbol seyircisinin gönlünde taht kurmuş futbolun gerçek İMPARATORU olarak anımsayacağız.
Saygıyla…
5 Ocak
“Kalemimi Hiç Tutsak Etmedim.
Kılavuzu yüreğim,
Mürekkebi vicdanım oldu.
Sevgiyle yüreğimden dolup aktı.
Bazen kızdı cüssesine bakmadan
Haksızlıklarda isyana kalktı.
Bir çocuğun tebessümüne yenilip
Sımsıcak kurabiye gibi dağıldı.
Hiçbir şeyden korkmadı da
Bir çiçeğin dalı kırılınca
Gözleri doldu.
Aç yuvasız yavru kediye
Hüzünlendi
Ne esen rüzgâra göre esti
Ne de karanlığa gömüldü.
Kuşlar özgürlüğü kanatları ile
Ben yüreğimin kalemi ile yazdım. “
Semihat Karadağlı/ 2019/ Mart / İzmir