Şair Kemal Burkay ne güzel söylemişti, şimdi o gerçek oldu; şiir hayatla buluştu adeta.
14 Mayıs’taki seçimde ‘Martın Sonu Bahar’ sloganı her yerde çınlamış, o bahar gelmemiş; yüzümüzdeki gülümseme öyle donup kalmıştı.
Bunun üzerinden bir yıla yakın zaman geçti, 2024’te yerel seçim bu kez ‘bahar’ı getirdi.
Ülkede demokrasi çiçeği açtı adeta.
Geleceğe ilişkin umut ışığı yeniden yanmaya başladı.
Demokrasi, eşitlik, basın özgürlüğü, hukuk ve tabii ki kentlerin adil yönetimi bu umut ışığında yeniden ele alınacak konular…
Pek çok kentte belediye CHP’nin yönetimine geçti.
Cumhurbaşkanının, bakanların hatta devletin bütün kurumlarının “cumhur koalisyonu” lehine çalışması bile sonucu değiştiremedi.
Dolayısıyla başta İstanbul, İmamoğlu ve CHP’nin genç genel başkanı Özgür Özel bu seçimin yeniden parlayan yıldızları oldu.
***
Şimdi bu başarının hepimize özellikle de seçilen belediye başkanlarına sorumluluklar yüklediği belli.
Başkanlar kentlerine yeni dönemin özelliklerini gözeten hizmetleri en iyi biçimde yerine getirecektir.
Bunların başında kent yoksulluğu geliyor, insanların yaşam kalitesini yükselten uygulamalar bunu izliyor.
Tabii bunun yanında kentsel dönüşüme ilişkin çalışmalar, insanların kararlara katılımını da unutmamak gerekiyor.
***
Okuyanlar bilecektir Karabağlar’a başkan seçilen Helil Kınay, seçilirse kentsel dönüşüm çalışmaları için Murat Karayalçın’dan destek alacağını söylemişti.
Karayalçın, Ankara’nın 1990’lı yıllarında “Dikmen Vadisi” ve “Portakal Çiçeği” projeleriyle ilk kentsel dönüşüm çalışmasını başarıyla uygulamış, oradaki gecekondulardan bir cennet yaratmıştı.
Aynı deneyim neden Karabağlar’da olmasındı ki!
Ve seçime iki gün kala Helil Hanım sözünü tutmuş Karayalçın’ı çağırmıştı.
Toplantı afişini gördüğümde ben de Karabağlar Umut Mahallesindeki o toplantıya gitmiştim.
***
Karabağlar ilçesi -bilmeyenler için- Hatay semtinden başlayıp Gaziemir’e uzanan geniş bir alana yayılır.
Hatay ve Üçkuyular semtleri dışındaki yerler, göçle oluşmuş binlerce gecekondudan oluşuyor.
Yeşillik Caddesinin her iki yanı da yan yana sıralanmış mobilya atölyeleriyle ayrı bir özellik taşıyor.
Tabii gecekondular şimdi tek katlı yapılardan oluşmuyor, nerdeyse çoğu üç dört katlı apartmanlara dönüşmüş durumda.
***
İşte bu yapıların depreme dayanıklı hale getirilmesi acil bir görev olarak başkanların önünde duruyor.
Bu bağlamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 540 hektarda, 2012 yılından beri yürütmeye çalıştığı bir proje var.
Ayrıca Büyükşehir Belediyesinin Uzundere, Karşıyaka Örnekköy semtlerinde başarıyla bitirdiği başka çalışmalar da var.
Ama yetmiyor, bunlara ek çalışmalar gerekli.
İşte bu noktada Karayalçın’ın birikimine ihtiyaç var.
***
Karayalçın, Umut Mahallesinde coşkulu kalabalığa seslenirken bu konuya en başa aldı, CHP’nin de yayımladığı bildirgeyi hatırlatarak Parti’nin ilk çalışma olarak kentsel dönüşümü başkanlara görev olarak verdiğini söyledi.
Dolayısıyla Helil Hanım’a bu konuda iş düştüğünü kendisinin de yardıma hazır olduğunu, o coşkulu kalabalık önünde beyan etti.
Şimdi CHP’ye genel başkanlık da etmiş Karayalçın’dan bu sözünün arkasında durmasını istemek hepimizin hakkı olacaktır diye düşünüyorum.
Yaşayıp göreceğiz.
***
Karayalçın, o konuşmada başka bir şeyi daha hatırlattı; o da vatandaşların kararlara katılması gerçeğiydi.
Ankara’da da böyle olmuştu, proje alanında olan her vatandaş işin içine katılmış, olup bitenden haberdar edilmiş, kararların alınmasında pay sahibi kılınmıştı.
Şimdi başkanlar da bunu yapmalıydılar; şehri planlarken, yönetirken katılımcı demokrasinin gereği yerine getirilmeliydi.
Yurttaş verdiği verginin nasıl harcandığı, yaşadığı şehrin nasıl planlandığını bilmeliydi.
Katılım olmadan başarının gelmeyeceği, ayrıca demokrasideki kalitenin de üst sıralara tırmanamayacağı onca deneyimden bilinen bir şeydi.
Karayalçın da bunları oradaki kalabalığa hatırlattı, uzun uzun örnekler vererek anlattı.
Bence Karayalçın üstüne düşeni yaptı. Hem Helil Hanım’a desteğini söyledi hem de yapılacak işin yönünü belirtti.
Gerisi Helil Başkan’a düşüyor.
Hizmete aç bir ilçede çalışmak zor ama zaten başarı da bu zoru yenmekten geçmiyor mu?
KAYNAK: https://www.gazeteyenigun.com.tr/makale/19795485/salim-cetin/hadi-gulumse-bulutlar-gitsin