Ben bunu Çeşmeli olarak yazıyorum ve kendimde bu hakkı görüyorum. Çeşmeliyim derken, bir tarafım İsmail Obasına/Çeşmeköy gider, bir tarafım Alacaat ve Germiyan. Anne tarafımdan ise, Balkan göçmeni yani Muhacir. Bunların eskiden pek fazla önemi yoktu benim için ama son dönemlerde Çeşmeyi daha çok sevmeme neden oluyor doğrusu.
Biraz yaş ilerlediği için olabilir bu, biraz da Çeşme tehdit altında olduğu için. Hatta epeyce de harap edildiği için daha bir düşkün oldum memleketime.
Çeşmeli olmak tabi ki, yılla ölçülecek bir şey değil. Doğum yeri Çeşmeli olmayan ama Çeşmeyi seven ve onu korumak için gayret eden herkes benim hemşerimdir.
Size bazı samimi sorular sormak istiyorum. Bu sorulara verilen cevaplar bana Çeşme’nin yeni dönemi hakkında fikirler verecek diye düşünüyorum da ondan.
Siz Çeşme Belediye Başkanı olduğunuzda;
*Bu kentin bina olmayan her yerini boş alan olarak mı göreceksiniz?
*Çeşme’yi marka kent yapmaya ve her alanı ticarileştirmeye mi çalışacaksınız yoksa kimlikli bir kent hedefinde mi olacaksınız?
*Sermaye ve Sarayın göz diktiği alanların imara açılmasına yardımcı mı olacaksınız yoksa bazı bölgelerin mera, tarihi veya doğal değerlerin korunmasından yana mı tavır alacaksınız?
*Alaçatı gelişti biliyorsunuz ama yerli halkı dışlayarak ve lümpen bir sermaye pazarına dönerek. Meydanı kafeterya, eski Belediye binası otel ve yolları da restoran oldu. Ücretsiz olarak var olabileceğiniz tek yer eski kilise bahçesi. Siz kentsel gelişmeyi sadece işletme alanlarının çoğalması olarak mı göreceksiniz yoksa kamusal alanları koruyan ve geliştiren bir belediyecilik mi yapacaksınız?
*Belediye başkanı olduğunuzda parti ilçe örgütünü, kent konseyini, belediye meclisini tek başına belirleyip tek adam mı olacaksınız yoksa iktidarı tabana yayan katılımcı bir anlayışta mı olacaksınız?
*Beni destekleyenler ve iktidarıma yalakalık yapanlar ve beni eleştirenler diye ayrım yapıp, bazılarını tehdit edecek misiniz? Gece gündüz sosyal medya takibi yapıp insanlar hakkında ayrımcılık yapacak mısınız?
*Parti içinde benden ve benden olmayan ayrımı yapıp, parti içi ayrımcılık yapacak mısınız sizde?
*Sürekli konser ve gösteri yapıp, bunlara belediye bütçesinden siz de çeşitli ajanslara yüklü faturalar ödeyecek misiniz? Gazeteci ve tv programcılarını aylığa bağlayıp, sürekli reklamınızı yaptıracak mısınız?
*Şehrin sokaklarını sürekli kendi posterlerinizle donatacak mısınız?
*İhtiyaç olmadığı halde belediye şirketlerine yandaş kişileri personel olarak alacak mısınız?
*Belediye şirketlerindeki Çeşmeli yöneticileri çıkarıp, İzmir’den arkadaşlarınızı yönetici olarak İTHAL edecek misiniz?
*Bazı milletvekillerinin yakınlarını Belediye bürokrasine İTHAL edecek misiniz?
NOT: Sorularım bir hayli fazla aslında. Onları başka bir mektupta sorayım. Vaktiniz azdır, bakalım bunları bile okuma fırsatınız olacak mı?
***
Barbaros yolunda..
Hatay ve İzmir için yeniden anket. İnanılmaz acemilik. Lütfü Savaş’a neden oy vermezsiniz ve de Cemil Tugay neden uygun aday değil…
Böyle bir anket devam ediyor ve karar veremiyorlar.. İlan ettikleri adayların arkasında duramıyorlar.
Şüphesiz Hatay’da TİP ve İstanbul’da DEM faktörü yeni anket ve karar verme zorluğu.
Oysa aday anket ile değil, nitelikleri ile seçilir.
İmamoğlu anketten çıkamazdı ama doğru adaydı.
***
Araba ile seyahat ederken bir anda dururum bazen. Hülya ne oldu der. Ben fotoğraf çekerim.
9 Şubat
“bilmem, tanrım, beni yaratırken neydi niyetin, bana cenneti mi, cehennemi mi nasip ettin; bir kadeh, bir güzel, bir çalgı bir de yeşil çimen, bunlar benim olsun, veresiye cennetin de senin.”
Ömer Hayam
***
Bu paylaşımı birkaç dk önce Çeşme CHP İlçe bşk yaptı. Yahu on günü geçti. Daha bu dakika mı geldi haber size. Bir iletişim sorunu var besbelli.
***
Altı kişi arıyorum dernek kurmak için. Seçimden sonra kapatırız. Adaylar ziyaretimize gelir hem her gün.
***
Ben oy vereceğim adayı buldum. Gerçi karede daha çok köşe var ama…
***
7 Şubat
Hatay’da çok haklı protestolar oldu. Lütfü Savaş’ı aday olarak savunan Özgür Özel de bunlardan nasibini almış.
“Dört defa anket yaptık”, savunması hem siyaset bilimi hem de etik açıdan yanlış bir savunma.
Bir şehirde en tanınan kişi belediye başkanıdır. Dolayısıyla anket gibi nicel bir araştırmada belediye başkanı ile kimse yarışamaz.
İmamoğlu, anket ile bulunmadı ama iki kez seçim kazandı.
Kampanyanın etkisini yok hükmünde görmektir bu.
İnsan içine çıkamayan bir aday ile nasıl kampanya yürüteceksiniz?
***
6 Şubat
Çeşme’de büyük(!) eylem. Çoğu gözlük, maske ve pankart arkasına gizlenmeye çalışmış. Haftaya onları da bulmak zor.