Deliliğin mutlak gücü hüküm sürer dünyaya
Alır iyiliği ayaklar altına
Konuş, ey hayal kırıklığına boyun eğen yürek
Kalbimin sessiz çığlığı
Baş edebilecek mi insan
bu eşsiz ve sinsi savaşla?
Korkularına yenilmeden…
Yaralı yüreğe toz düşse de
Kabul etmez vicdan yaralarına yenilmeyi
Yine de azat edilmez öfke,
sürse de gaddar yaşam mücadelesi
Ah bu zehirli uyumsuzluk, bu tükenmeye yüz tutan çelimsiz uyumsuzluk,
Boyun eğdirmelerine izin verme sana…
Karışsa da gizemli, kayıtsız hayat karanlığa
Sınır tanımasa bile acımamasızlıkta..
.
Hapsedildik sonunda altın kafeslere
sonu beli olmayan topraklar ve zamanları arar gözlerimiz
ve tanıyamaz sağı, solu
Yorulana dek dans ederiz
Terbiyenin gücü sisi dağıtmaya yetmez olur…
Bu neyin öfkesidir böyle,
kuraklıklarda inim ini inleyen…
Toprağa sevgi ekmek ne de zor imiṣ,
de bana ey büyük hayat!
Ayakta kalmaya çabalar özün
karanlık ormanlarda asi, sessiz bir çığlık akar
Ve bu çelimsiz , sürüngen hayata anlam katar
Budur tek kutsal amacımız.
.
Endişelenme, ey insan.
Yarın ne ola ki
bugünden görülmeyecek olan.
Sevgi ve dostluk
El ele tutuşan emekçi halk
hapsolmaz sınırlara
tüm endişelerin üstesinden gelir…
.
İnsanca bir yaşam
ve paylaşmaktır tek gayesi
Çorak topraklara sevgi ekilir
ve çöldeki göçebe hayatı canlandıracaktır
insan
Mutluluğun yeniden çiçek açması için
Nedir gerçek, nedir yanlış olan?
Sevmek mi insanı
Yoksa geçirilmesi mi fikrin hayata?
Özgür Metin Demirel