Ağır gelmesin
Çiğ vurmuş kızıl yaprakların
Asırlık dallarına,
Bu kış da düşsünler bırak…
.
Adsız, umarsız değilsin,
Arın tüm fazlalıklarından
Utanma, kal çırılçıplak!
.
Çok ötelerde unutulmuş;
Uykusu toprağa dalmış insanların
Çığlıkları yankılansın köklerinde…
Kış kıyamet dinlemesin göçmeyen kuşlar,
Salınsın uzayıp giden göklerinde…
.
Söyle, dolaşsın bahar gölgelerinde
Hiç çekinmeden ceylanların…
.
Söyle kelebeğine, sincaplarına
Konsun bir dalından bir dalına söyle…
.
Aralıksız dolaşsın koynunda temiz havalar
Doldursun özgür kokuların ciğerimizi…
Selenga dalgalı saçların
Köknarlara değsin usul usul;
Kurbana doğmuş kara kuzumdan,
İftirada çocuğum, Sarıkız’ımdan
Asırlar öncesinden aldığın sesini duyayım…
.
Ne olur esirgeme nefesini çocuklarından,
Her tepede, nağme nağme mırıldan;
Esirgeme şarkılarını Kaz Dağlarından…
Osman Aktaş/ 20 Ekim 2015 /Erzurum