12 Ekim
DOSTLARIMA
Kuruluşundan bugüne yaklaşık 7 yıl Datça Kültür Sanat Dayanışması’nda(DKSD) görev almaktan büyük gurur ve mutluluk duydum.
Çok güzel anılar biriktirdiğim bu süreçte arkadaşlarımla birlikte Datça’da iz bırakan etkinlikler yaptığımıza inanıyorum.
Bizler yola çıkarken “yenilenme ilkesi”nin üstünde ısrarla durmuştuk.
Kendisini yenilemeyen hiçbir örgüt, kurum, toplum çağa ayak uyduramaz.
DKSD bugün yenilendi.
Tazelendi.
Yeni isimlerle gücüne güç kattı.
Ben bu dönem yürütmenin dışında kalmayı tercih ettim. Çünkü, kendi doğrularım bunu gerektiriyordu.
Bu duygularla Datça Kültür Sanat Dayanışması’nın yeni yürütmesini kutluyor, başarılar diliyorum.
Yaşasın hayat.
Yaşasın sanat.
Yaşasın DKSD.
.
.
13 Ekim
Stonetimes Dergisi’nin gladyatör kenti Verona’daki mermer fuarı için yayınladığı özel sayısına Muğlalı ünlü gladyatör Droseros’un hikayesini yazdım.
Link bio’da
https://www.stonetimes.com.tr/…/28/stone-times/11-sayi
14 Ekim
“BURGAZ: DENİZLE KARA ARASINDA BİR ADA” SERGİSİ ŞİMDİ DİGİTAL ORTAMDA
Datça Kültür Sanat Dayanışması’nın organize ettiği, editörlüğünü Umut Kaçar’ın yaptığı, sunum yazısını da Özgür Mutlu’nun kaleme aldığı “Burgaz: Denizle Kara Arasında Bir Ada” konulu fotoğraf sergisi sadece Datça’da değil ulusal düzeyde büyük ilgi gördü.
Sergiyi ziyaret edemeyenler aşağıdaki linkten ulaşabilirler.
14 Ekim
HADİ GARİ
SEN DE GEL
Datça Demokrasi Platformu, 15 Ekim Pazar günü saat 14.00’te Cumhuriyet Meydanı’nda yoksulluğa, barınama krizine, ekoloji mücadelesi ve savaş politikalarına karşı miting düzenleyecek.
Geçen sene ‘Yete Gari’ diye aynı taleplerle sokağa çıkan yurttaşlar, bu yıl gerçekleştirecekleri mitingi ‘Hadi Gari’ sloganı olarak belirledi.
Mitinge çağrı yapan Datça Demokrasi Platformu’ndan Haluk Koşar, “Yapılan vergi zamları, seçimden önce baskılanan dövizin artışı, faiz artırımı derken raftaki bütün ürünlerin fiyatlarının artmasıyla birlikte ücretlere ve emekli aylıklarına yapılan zamların hiçbir anlamı kalmadı. Geçtiğimiz eylül ayı içerisinde açıklanan ve varsılların dışındaki kesimler için yoksulluğun daha da derinleşmesinden ve yaygınlaşmasından başka bir şey getirmeyecek olan 3 yıllık Orta Vadeli Program iktidar tarafından iyi bir şeymiş gibi övünülerek açıklandı. Şimdi çok hızlı bir şekilde yoksullaşma dönemine girdik. Yaşadığımız coğrafyada Akbelen başta olmak üzere Hatay Dikmece’ye kadar çok geniş bir bölgede ormanlarımız, kıyılarımız, zeytinliklerimiz, tarım alanlarımız kısacası yaşam alanlarımız ve doğamız talan ediliyor” diye konuştu.
Mitinge tüm köylerden katılımın yüksek olacağı belirtildi.
Köylüler mitinge şöyle çağrı yaptı.
“Garşı köyden çiftçi geldi,
Ekmek yapan gadın geldi.
HADİ GARİ sende gel,
İşçi geldi, işsiz geldi,
Orman geldi, ağaç geldi,
HADİ GARİ sende gel,
Zeytin geldi, payam geldi,
Emekliler çoktan geldi,
HADİ GARİ sende gel,
Anam geldi, bubam geldi,
Aybaşından, borçlu geldi,
Yüreğimi deldi geçti,
HADİ GARİ sende gel.
Datça geldi, Betçe geldi,
Kara köyden traktör geldi,
HADİ GARİ sen de gel.”
14 Ekim
BU SÖYLEŞİ KAÇMAZ
Aşk Olsun Çocuk / FOTOROMAN,
Deniz Gezmiş’in Yaşamı ve Mücadelesi
kitabının yazarı Ali Cabbar ile Ibrahim Ciftcioglu
, yarın (14 Ekim Cumartesi) Deniz Gezmiş, 68 Hareketi ve kitaba ismini veren şair Can Yücel üzerine sohbet edecekler. Davetlisiniz. Etkinlikte kitap satışı olacak, dileyenler söyleşi sonrası kitaplarını imzalatabilecek.
Tarih:14 Ekim 2023 Cumartesi, saat 15.00
Yer: Demokrasi Evi / İbrahim Çiftçioğlu Kitaplığı
Ahmet Taner Kışlalı Cad. No.15
48900 Datça – Muğla
14 Ekim
BU ÜLKEDE HALA
HAKİMLER VAR
AKP Datça İlçe Başkanı Fatih Keleş, devlet hazine arazisine kaçak zeytin ağaçları dikerek işgal etti. Değeri on milyonlarla ölçülen arazi için mahkemeye başvurarak hak talep eden Keleş için, tüm mahkemelerden “İşgal” kararı çıktı.
14 Ekim
DATÇA SİYASETİNDE BİZANS OYUNLARI
Dilimize yerleşen bir söz var; Bizans oyunu.
Alavere, dalavere, hile, hurda ve entrikayı ifade eder.
Datça’da siyaset Bizans’ı geçti.
İhbarlar birer sansar gibi bir telefondan bir telefona atlıyor.
Biliyorsunuz, geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanlığı’nın müfettişleri Datça Belediyesi’ni basmıştı.
Tüm siyasi müteahhitlerin inşaatlarını sorgulamaya başlamıştı.
İnceleme hala sürüyormuş.
Şu ana kadar 60 sayfayı aşan bir rapor hazırlamışlar.
İçinde ismi olmayan siyasi müteahhit yok deniliyor.
İktidara yakın müteahhitler de var mı acaba?
AKP hükümetinin yıllardır CHP’li belediyeleri sık sık denetleyip, çalışmalarını engellediğini, bulduğu açıkları bir sopa olarak kullandığını biliyoruz.
Ancak, bu kez farklı.
Bu kez müfettişlere ihbar Datça Belediyesi’nin içinden yapıldı.
Aynı partiden olanlar birbirini gammazladı.
Encümen kararları, tutanaklar gizlice dışarıya sızdırılıyor.
Yerel seçimler öncesi olası belediye başkan adayları arasında inanılmaz bir karalama savaşı yaşanıyor.
En son CHP İlçe Başkanı Aytaç Kurt’un babasından kalan imarlı arsaya ruhsat çıkmadan düz beton dökülmesi usulsüzlüğü gündeme geldi.
Belediye görevini yaptı,180 bin lira para cezası kesti.
Vatandaş nasıl ceza ödüyorsa, kim olursa olsun usulsüz işlem yapan herkes ceza ödemeli.
Ancak, burada düşündürücü iki konu var.
Biri müfettişler bu usulsüzlüğü tesbit etmese bu ceza kesilecek miydi?
İkincisi de encümenin verdiği ceza dışarıya nasıl sızdırıldı?
CHP İlçe Başkanına verilen bir cezanın CHP’li belediyenin içinden dışarıya sızdırılması “Bizans”ı bile aratır nitelikte.
Bir başka ilginç olay ise CHP’li iki müteahhit meclis üyesi Can Canbey ile Volkan Karacaoğlu’nun Mesudiye’de ortak aldıkları bir arsaya, imar çıkması ile ilgili bir dosyanın CHP Muğla Eski İl Yönetimi tarafından sümen altı edilmesi.
Bildiğiniz gibi bu iki meclis üyesi aldıkları arsaya imar çıkacağını bilmediklerini açıklamış ama bu olay kamuoyunda etik dışı olarak değerlendirilmişti.
Hatta belediye başkanı Gürsel Uçar da, çalışma arkadaşı olan iki meclis üyesinin bu arsayı satın almasını eleştirmişti.
CHP Muğla’da yeni seçilen il yönetiminin bu iki meclis üyesi ile ilgili dosyayı genel merkeze gönderip göndermeyeceği merak konusu.
Anlayacağız yerel seçim yaklaştıkça Datça siyasetinde “Bizans Oyunları” filmi kapalı gişe.
Karalamanın, suçlamaların, dışarıya bilgi ve belge sızdırmanın sınırı yok.
CHP’liler birbirini yiyor, diğer partiler kıs kıs gülerek izliyor.
Bu çekişmenin, rekabetin asıl nedeni inşaat rantı.
Bir belediye meclisinin büyük çoğunluğu müteahhitten oluşursa, olacağı bu.
Bundan ders çıkartılmalı.
Sandığa giderken tüm partilerin başkan adaylarının kuracağı meclise dikkat etmek gerektiği apaçık ortada.
Bir kentin yönetiminde müteahhit hegemonyası varsa, orada paylaşılamayan bir inşaat rantı vardır.
Datça Belediyesi’nde de yaşanan budur.