GERÇEĞİN TEK ÖLÇÜTÜ SOSYAL PRATİKTİR;
Ülkemizde ve Dünyada yaşanan olayları daha iyi anlamanın yolu, bilimsel bakış açısıyla irdelendiğinde gerçeğin o çıplak, ancak gizlenmeye çalışılan yüzü ortaya çıkar.
İçinde yaşadığımız emperyalist kapitalist sistemin özgül yasası olan, artı değer yasası ve bu artı değere sahip olma kapitalist sistemin esas çizgilerini belirler. Ama bu yasa, bütün sonuçlarının geliştiği tekelci kapitalizm sürecinde, kapitalizmin bugünkü aşamasını nitelendirmeye elbette yetmez. Bu yasa çok genel kalır ve bugünkü kapitalizmin tekelci emperyalistlerin AZAMİ kar için verdiği savaşımı açıklamakta yetersiz kalır.
Bu bilimsel bakış açısıyla olayları irdelediğimizde işte ” kral çıplak ” diyeceğimiz sosyo-ekonomik gerçeklik gün gibi ortaya çıkar.
Resmi Gazete: Cumhurbaşkanlığı kararı ile 1 ocak 2024 ten itibaren yasal kumara % 50 vergi indirimi,
Bebek bezi, sabun, deterjan gibi temel ihtiyaç maddelerinin KDV si aynı kalmakta,
Ehliyet, pasaporta % 58 zam,
Akaryakıtın litresine 2.5 lira ÖTV zammı,
2021-2022 yıllarında 728 bin öğrenci üniversiteyi parasızlıktan bıraktı,
TBMM’de kabul edilen bütçe;
Giderler: 11 trilyon 89 milyar
Gelirler; 8 trilyon 437 milyar
Bütçe açığı: 2 trilyon 659 milyar.
AKP iktidara geldiğinden beri yasaklanan grev sayısı 200’ün üzerinde.
.
ULUSAL ONURUMUZ AYAKLAR ALTINDA,
Fenerbahçe Galatasaray maçını Suudi Arabistan’a, yani Vahabiler tarafından yönetilen Şeriatçı, Osmanlı ve laik, demokratik Atatürk Cumhuriyetinin baş düşmanının ülkesinde oynatılmak istenmesi kadar onur ve haysiyet kırıcı bu durum halkımızı derinden yaralamış, ancak Yurtsever, Atatürk’ün evlatları olan futbolcularımız ULUSAL ONURUMUZUN ayaklar altına alınmasına tepki göstererek maça çıkmayıp, hem Suudi Arabistan’a, hem de tek adam rejimine gereken dersi vermişlerdir.
Fenerbahçe ve Galatasaray kulüplerimizi, oyuncularımızı yürekten kutluyoruz.
Ekonomistim diyen tek adamın, ekonomi- politiğin yasalarını tersyüz eden , faiz sebep enflasyon sonuç, politikası, yandaşlarının ve kendilerinin doymak bilmez azami kar hırslarının ülkemizi getirdiği batık ekonomi koşullarında, bütçe açığını vergilerle, Açlık ve yoksulluk sınırının altında vermeye çalıştıkları asgari ücret, emeklilerin ölüm sınırında yaşamak demek olan maaş zamlarıyla kapatmaya çalışırken, Yandaşların son 5 yılda silinen 153 milyar vergi borçları varken, krizin bütün yükü emeklilerin, emekçilerin ve yoksul halkımızın sırtına yüklenmeye çalışılmaktadır.
Elbette yazılacak çok şey var, ancak yaşanan bu acımasız baskı ve zulüm düzeninde; anayasa tanımazlığı, yandaş yargı, tutuklu gezi mağdurları, gazeteciler, akademisyenler, milyonlarca okula gidemeyen açlıkla pençeleşen çocuklar… dayanılmaz yaşam koşulları karşısında sessiz kalmak olur mu?
Önümüzde yerel seçimler var. Bu tek adam rejimine karşı gereken yanıtın verilme zamanıdır.
Meydanlar baskı ve zulme karşı mücadele ile insanca yaşanacak bir ülke için ısıtılmak zorundadır.
Zulmü görüp, sessiz kalanlar dilsiz şeytanlardır.
Sarı ve yandaş sendikaların asgari ücret görüşmelerindeki tavrı dilsiz şeytanlıktır.
Zulüm ile abad olunmaz,
Mağrurlanma padişahım, seninde Birgün çarkın kırılır.
Ercan Çınarlı, Disk Emekli Sen MYK üyesi ve Dış ilişkiler Sekreteri