KORKU, CESARETİN ANASIDIR
ÜLKEMİZİ, içine düşürdükleri, bir yanda çok ağır ve içinden bir türlü çıkamadıkları ekonomik çöküş, diğer yanda toplumda başlayan sosyal çürüme.
Tek adamın iradesiyle ve “ben ekonomistim ” üstten gurur ve kibir dolu söylemiyle ” faiz sebep, enflasyon sonuç ” büyük! öngörüsüyle çöken ekonominin en bariz göstergesi, mayıs 2023’te 18.00, tl. olan mazotun bugün 40.00 TL., kur korumalı mevduata ödenen faizin 800 milyar, işsizliğin % 9, 22 yılda ertelenen grev sayısının 200 civarında, 2024 yılı bütçe açığının bizzat ekonomi yönetimi tarafından söylendiği 2 trilyon 700 milyar olacağı ve gelinen noktada Yandaşların 5 yıl içinde affedilen 153 milyar vergi borçları ve bu ekonomik krizin bütün yükünün vergi artışlarıyla, 16 milyon emekliye reva görülen ölüm sınırındaki maaş artışıyla, yine emekçilerin, emeklilerin, küçük esnafın, çiftçinin sırtına yüklenirken, iktidar ve yandaşları lüks ve şatafat içinde yaşamaya devam ediyorlar.
Ülkeyi getirdikleri bu durum ve yeni uygulamak istedikleri ekonomik politikanın da bu ağır tabloyu düzeltemeyeceği gerçeği karşısında korku ve panik içinde bulunan tek adam ve aveneleri, son gelinen noktada anayasa tanımazlığına kadar varan, ve bir darbe niteliği taşıyan anayasa mahkemesi kararlarını tanımayarak, anayasal suç işleme noktasına getirdikleri bu durum, korkularının cesarete dönüşmesine zemin hazırlamış, yargı erkine verdikleri talimatla baskı ve korku ortamını büyüterek durumu idare etmeye çalışmaktalar.
Algı yönetimi, komplo teorileri, montaj videolar, işten çıkarılmalar, muhalefeti sindirmek için provokasyonlar yaptırmak suretiyle tek adam diktatörlüğünü pekiştirmeye, Sünni gündemler yaratarak halkımızı oyalamaya çalışmakta, sanki her şey yolundaymış gibi yerel seçimlere kilitlenerek ekonomik krizin görmezden gelinmesi, yerel iktidarlarla her şeyin daha güzel olacağı algısıyla durumu kurtarmaya çalışan bir tek adam diktatörlüğü.
Toplumun yarıya yakınında görülen sosyal çürüme bu dayatılan ağır ekonomik sorunların baskısı, yaratılan korku iklimi sayesinde iktidarını sürdürmeye çalışan tek adam ve sermaye sınıfı ülkede yükselen grevler, mitingler, yürüyüşler, yükselen, Türk metal ve Disk ‘e bağlı Birleşik Metal-iş sendikalarının on binlerce işçisiyle aldığı grev kararı, Harp-iş sendikasının binlerce isçisiyle yurdun her tarafında başlattığı yürüyüşler ve direnişler, Urfa’da Özak işçilerinin direnişi, Agrobay işçilerinin aylardır süren direnişi, emeklilerin ve emekçilerin büyüyen isyanı dalga dalga ülkemizi sarmakta ve gelecek güzel günleri vaat etmektedir.
Makalemizi İbni- Haldun’un yaşadığımız ortama ışık tutan şu veciz sözleriyle bitirelim;
Bir toplumun çöküş alametleri;
1-Dayanışmanın yok olması
2-Üretimin zayıflaması
3-Tüketim çılgınlığı
4-Vergulerin artması
5-Liyakatin dikkate alınmaması
6-Adaletsizliğin yaygınlaşması
7-Umutların kırılması
8-Göçün hızlanması
9- İblisane bir gurur ve kibir
10-Gösteriş, riyakarlık ve yalakalık
Ve en kötüsü de herşey normalmiş gibi, bütün bunları görmezden gelen ve kabullenen bir topluluğun olması.
Yükselen halk muhalefetinin, gelecek güzel günleri kuracak olması umudunun yükselmesi dileğiyle…
Ercan Çınarlı/ Disk Emekli Sen MYK Üyesi ve Dış ilişkiler Sekreteri