Sanırım 2 gün önce
” YSK’ya göre sandıkların %74’u açıldı.”
diye başlayan paylaşımımda derdimi, daha doğrusu kaygımı anlatamadım ki,
Yorumlarda hala,
– şu aday olsaydı dedik dinletemedik.
– CHP niye 35 milletvekili verdi.
– Kılıçdaroğlu istifa etsin vs. vs. yorumlar yazılıyor.
****
Arkadaşlar söyledikleriniz başka, benim yazımın ana fikri başka.
Ben kendi gördüğümü, yani kaygı ve korkumu söylüyorum.
28 mayıs’ı takip eden günlerde yaşananlar da bu kaygımı arttırıyor.
”Toplum uzlaşmaz çizgilerle ikiye bölündü” diyorum.
Rezilce, ahlaksızca bir kampanya oldu.
Söyleyecek, inandırıcı vaadi olmayanlar,
kendi tabanlarını konsolide edebilmek için bizim kadim kültürümüzün hiç bir hassasiyetini önemsemeden aramıza nifak tohumları ekti diyorum.
Her iki taraf da diğer adayın ne dediğini dinlemiyor, duymuyor,
Her iki liderin
en gerçekçi vaadleri bile hiç dikkate alınmadan, düşmanca birbirimize saldırtılıyoruz diyorum.
***
Bu kanıya nereden mi vardım.?
2018 cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarına google yapıp bakın.
Tayyip Erdoğan %51
Diğer adaylar toplam %48 oy almış.
Bugünün sonuçları da aynı.
Ekonomik problemler, mülteci sorunu vs. vs. bir çok şeyin sıkıntısının üstüste bindiği,
hakkını yemeyelim mevcut iktidarın yaptığı iyi şeyler de olduğu halde sonuç yine aynı.
Bu sizce normal mi ?
Ben ”tam ortadan uzlaşmaz çizgilerle ikiye bölündük” diye gereksiz bir kaygı ve korku mu duyuyorum?
***
Diyorsunuz ki ;
– Kılıçdaroğlu Faşişt Meral ve diğer muhafazakar kesimleri yanına almayacaktı..
Ben de diyorum ki;
Siyasi tarihimizde ilk kez 6 benzemez siyasi görüş,
farklılıklarını bilerek ve kabullenerek ortak müştereklerde bir araya geldiler.
Bunun neyi kötü ?
Bu işin sokaktaki en yalın görüntülerinden biri olan,
Şu el ele tutuşmuş iki genç kızın muhteşemliği, sizi niye rahatsız ediyor.?
***
Tamam.
Ben yaşlandım, dediğiniz gibi duygusallaştım. Bu görüntüyü gözlerim dolu dolu ” işte budur ” diye paylaştım.
Deprem yaşadık.
Hep beraber yardıma koştuk. Onlarla ağladık, onlarla beraber üzüldük.
İlk tur seçim sonuçları açıklandığında kastını aşan abartılı kutlamalar, muhalif belediye yardım çadırları önünde halay çekilip atılan sloganlar karşısında
YAZIKLAR OLSUN diyenleri niye hiç anlamaya çalışmadınız ve yangına körükle giden desteklediğiniz siyasinin söylemlerinin de ötesinde nefret kustunuz.
***
arkadaşlar
Ben ne siyasi görüşümden, ne de duruşumdan vazgeçmedim.
Ben, 12 eylül’e ortam hazırlamak için birbirine kurşun sıktirilan,
bu ülkenin yetiştirdiği en parlak binlerce gencinin toprağa düştüğünü,
” Eyy toprak yavrumun üstüne çok basma, çünkü o senin üstüne çok az bastı” diyen anaların, babaların feryatlarını duydum, gördüm,yaşadım.
silindir gibi ezilip yok edilen bir kuşağın, geriye kalan dinazorlarından biriyim.
Aynı silahın bugün sağcı, yarın solcu gencin eline verilip öldürüldüğü günleri yaşadım.
O AYNI SİLAHTAN çıkan kurşunlarla en yakın arkadaşlarımızın ölümünü,
yıllarca zindanlarda çürümesini gördüm yaşadım.
O silahtan çıkan kurşun yanı başımızdaki yerine, bana da isabet edebilirdi.
Ama o kurşun adres sormadı. Kime denk geldiyse onu düşürdü toprağa.
BU YÜZDEN KORKUYORUM, KAYGIMI SİZLERLE PAYLAŞIYORUM.
O yüzden şu aşağıdaki
Devrimci ve ülkücü gençlerin birlikte acıya ortak olup, aynı sofraya oturduklari bu fotoğrafı çok önemsedim.
sol müptezellerin ve sağ fanatiklerin bana dönek veya hain demelerini hiç önemsemeden bu fotoğrafı savundum.
***
Ben bu iki fotoğrafı ömrüm yettiği sürece savunmaya devam edeceğim.
İsteyen küfürü basıp gider. Darılmam, kırılmam.
İsteyen de beni olduğum gibi kabul edip sever.
yine uzun oldu yazı…..
Tamam susuyorum.
….
Sigara 45 TL olmuş.
Rakıyı, birayı merak etmiyorum.
Onu da içenler düşünsün.
Madem sınıfsız imtiyazsiz eşit bir toplumuz.
Sigara içenler ölsün de,
İçki içenler halay çekip, göbek mi atsın?
Öleceksek hep beraber ölelim.
Demi ama
….
Descartes’in dediği gibi
“Düşünüyorum, öyleyse varım.”
İçimden ilk geçeni söylemeden edemeyeceğim.
***
İçimizdeki umudu yeniden canlandırdığınız için,
KEMAL KILIÇDAROĞLU
EKREM İMAMOĞLU
MANSUR YAVAŞ
sizlere çok teşekkür ederim.
Siz elinizden geleni yaptınız.
Biz eksik kaldık
SİZİ KAZANDIRAMADIK …