————
Bence zor….
“Tarzan” panikle evi arayıp, Bilal oğlana, paraların evden çıkarılıp “emin” ellere götürülmesi talimatını veriyor…
Bizim okçu her sözü bir kaç kez tekrar ettiriyor…
Kamyonlar vızır vızır, bir o yana bir bu yana…
Damperler silme kayme dolu…
Akşamın geç saatleri:
” Ne yaptın?”
“Otuz milyoncuk bir şey kaldı!”
Kuruş değil ha!
AMERİKAN YEŞİLİ bahsedilen!
Görüntü…
Ses….
Her şey ortada ve arşivde…
Bahsedilen ülke…
Arcayürek ustanın romanında ki KU-DE-TA olduğu için beis yok, sağlamdayız yani!
“Reis”imizde zaten AY’A 4 şeritli yol yapmamış mıydı?
Valla ben Bilal oğlanın yalancısıyım, ne diyorsa o!
Bakın…
Bir Avukat bürosunda üç vatandaş bir kaç deste para sayıyor…
Belli ki bir mülk alış- satışı olacak…
Ki öyle oluyor…
Zaten hepsini toplasan…
“Bir ayakkabı kutusunu” doldurmaz…
Öyle değil mi Bilo can?
Sen daha iyi bilirsin…
Bak efendi, artık korku dönemi bitti bilesin…
Sen de zaten…
Çoktan yalancı çobana döndün!
Ağlayıp ağlayıp,”bu son” diyorsun…
Geç bunları anam babam geç bunları…
Sen iyisi mi kara gòzlüklerini tak…
Tak ki GÜNEŞÎN AYDINLIĞI gözlerini kör etmesin!
“Çaresizliğin dayanılmaz hafifliğidir” senin halin…
Ku-de-ta ülkesinde işler nanay…
Para yok…
Hal böyle iken… Huzurda yok!
Ölüm sıradanlaştı…
Dolandırıcılık mevzuunda ise çağ atlandı…
Hukuk mu?
O ne ki?
Lüks aracınla insanları eziyorsun…
Yaralıları hastaneye yetiştireceğine…
Onların cep telefonlarını topluyorsun- ki…
Arayıp ambulans filan çağırmasınlar!…
Özgürlüğün böyle derin yaşandığı kaç ülke var?
Değil mi ya?
Bu ku-de-ta ülkesi-ülkeleri böyledir işte….
Ahlâk ve vicdan sinirlerini aldırmış mahlukatlar cirit atıyor sokaklarında…
Ya mazaallah bizde olsaydı?
Aman tahtaya vurun…
Bu çürümüşlüğün izahı yok bilesiniz…
O halde bizde mizahını yapalım!
Adalet’e yan BAKAN arkadaş…
Kendine İl BİNASI almak için parasını sayan yöneticiye, ” nereden buldun?” diye sormaları için 2 SAVCI görevlendiriyor!
Oysa, “yeşiller sıfırlanalı” daha dün gibi belleklerde!
Gelecek kuşaklar tarafından ampul “taş” devri incelendiğinde ….
Belki de en makaraya alacakları dialog:
“NE YAPTIN? SIFIRLADIN MI?”
“Babacığım, 30 milyoncuk bir şey kaldı!…”