Örnek olmalı. Habere göre Narlıdere Belediyesi CHP İl Başkanının kaçak inşaatına ceza kesmiş. Nerede varsa, hangi partiden olursa doğrusu bu. Her ne kadar Belediyeye önce Çevre ve Şehircilik müdürlüğü tarafından yazı gitmiş olsa da.
*
28 Mart
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
https://www.egedesonsoz.com/yazar/Izmir-kimin-ya-da-neyin-kalesi/19559
*
Çeşme seçimi hakkında…
https://objektifcesme.com/yazarlar/engin-onen/cesme-nin-secimi/180/
*
Tepkiyi göze almadan aydın olunmaz. Özgür düşünce, tepkilerden uzak durma gayreti ile yaşayamaz.
Düşünmek zaten özgür bir faaliyettir. Kim ne der diye düşünme olmaz. Huzursuzluğu göze almadan aydın olunmaz.
Kendi akis odalarında aynı sözleri duymaya alışmış İslamcı veya seküler cemaatlerde en ufak farklı bir düşünce rahatsızlık yaratır.
Onun için zaman zaman bunun sıkıntılarını yaşıyorum tabi. Ama birilerine yaranma gayretinde olan ve birilerinin tepkilerinden çekinen kişi amigo olur, oportünist olur ama aydın olamaz.
Ben kendime aydınım diyemesem de aklımı tek rehber olarak görmeye gayret ediyorum. Bu bile kolay değil. Ama doğru.
*
Cem Evinde parti toplantısı. Yani Alevi Sünni fark etmiyor. İnanç kurumları siyasetin göbeğinde. (Lütfen sakin ve ilkesel olarak bakın bu paylaşıma. Cemaatçi şovenizm ile hakaret edenleri engelleyeceğim. Düşünceye düşünce ile yorum yapamayanlar beni izlemesin lütfen.)
*
27 Mart
Benim de bazı cümlelerime yer verilen bir İzmir videosu.
*
26 Mart
TÜRKİYENİN İLK OPERA BİNASI
TRABZON (1908 )
Yoldan arabalar geçemiyor diye, bu Opera binası 1958 yılında yıktırılmış.
Jano Çavuşoğlu paylaşımı.
*
Kemeraltındaki Portekiz Sinagogunda Kentsel ve kırsal dönüşüm eğilimlerini konuştuk. Farklı görüşler dile getirildi.
Konuşma mekanımız çok etkileyici bir mekandı. Sergenç İneler arkadaşımız, Sabetay Sevi’nin kendini burada Mesih ilan ettiğini anlatınca içinde bulunduğumuz mekanın etkileyiciliği daha da arttı.
*
Eskiden Tarikat şeyhleri deveye binermiş. Şimdi Mercedes i bile begenmiyorlar.
Mülk Allah’ın anladık da, neden Allah eskiden bunlara bu kadar emanet bırakmıyordu.
*
Böyle bir sorun da var…
*
METRO’DA HAYAT
Dün Narlıdere ile Konak arasında metro yolculuğu yaptım.
Ne zaman metro durağına insem aklıma Moskova’daki metronun olağanüstülüğü gelir. Altı yedi katta yer alan hatlarda dakikada bir metro geçiyor. Ekip halinde gidince telaş oluyor. Hepimiz aynı metroya binelim diye neredeyse el ele tutuşuyorduk. Çünkü biri kalkarken diğeri geliyor.
Her katı her istasyon bir sanat galerisi. Heykeller, duvar resimleri ve mozaikler…
Neyse gelelim Narlıdere hattına. Bu defa Şehitlik’ten bindim. Ben Şehitlik diyorum ama durağın adı, “100 Yıl Cumhuriyet Şehitlik”. Yani üç isimli durak. Tarihi olarak ve yerel halkın benimsediği isim Şehitlik. Çünkü burada Şehitlik var.
Baktım bu istasyonda işler epey toparlanmış. İnşaatın ince işleri kalmış. İtfayiye ve diğer duraklarda ise daha epey inşaat işi var.
Dönüşte Çankaya’dan bindim. “Tren Kaymakamlık yönüne gider” diye anons yapıldı. Telaşla metroya binen genç bir adam, yanlış mı bindim kaygısı ile “Üçyola gider mi?” diye sordu. Çünkü üç trenden birinde bu anons var. Diğer ikisinde “tren Fahrettin Altay istikametine gider” anonsu yapılıyor.
Trene binince ve Kaymakamlık anonsunu duyunca telaşlanan genç adama, “gider,iki durak sonra ineceksin” dedim. Yanımızdaki yaşlı adam, genç olana takıldı. Sen nasıl İzmirlisin, daha durakları bilmiyorsun şeklinde. Genç olan parmağını ağzına getirerek “sus çaktırma” şeklinde karşılık verdi.
Yaşlı olan takılmakta kararlı. Bir hayli kilolu ve biraz da saf görünümlü genç ile diyaloğu sürdürüyor. Oldukça ileri fırlamış olan göbeğine dokunarak, fazla yiyorsun, bu ne böyle deyip, kendi dümdüz karnını işaret ediyor, bak bana diye. O ara yaşını da söyledi ama anlamadım. Bana da bakıp konuştuğu için, kapı boşluğundaki sohbet üçlü devam etti. Ben de genç adamın göbeğini göstererek çok ekmek yiyor galiba dedim.
Hadi burada ineceksin deyip, şişman genci gönderdik. Bana döndü sohbete devam etmek istedi. Yaşın kaç dedim. Seksen sekiz demez mi? Maşallah diye karşılık verdim. Adam Sağ ayağını bileğinde tutup oldukça esnek bir şekilde birkaç kez poposunu vurdu. Bu defa övgümü nazar değmesin diye başka sözlerle sürdürdüm.
Bir ara düşündüm ya bu adam gibi yapabilir miyim ben acaba. Eve gidince deneyeyim. Evde yaptım ama onun kadar hızlı ve başarılı olmadı doğrusu.
Dönüşte Narlıdere İtfaiye durağında indim. İnince de başka bir şey düşündüm. Balçova’dan Kaymakamlığa kadar bu metro hattı gerçekten ulaşım açısından çok önemli bir iş görüyor. Ama başka bir işe daha yaradı. Bu iki ilçe diğerleri gibi çok kötü şehirleşmiş/yapılaşmış ilçeler. Metro istasyonları sayesinde bina ve AVM olmayan meydanlar ortaya çıktı. Bu ilçeler metro sayesinde sadece ulaşım kolaylığı değil meydanlar da kazandı.