————–
Bazılarımız için yaklaşık iki ay sonra yapılacak yerel seçim hiç bir anlam ifade etmiyor olabilir…
Çünkü;
Anayasa askıya alınmış olduğu için…
Yargı emir- komuta düzeninde hukuk rafa kaldırılmış,
“Yasama”ise
600 kişiden oluşan bir YAZMANLIK müessesesi haline gelmiştir!
Öyle bir ucube yönetim sistemi ki…
Cumhurun yarısını kollayan…
Diğer yarısını düşmanlaştırıp…
Her türlü hakaret etmeyi kendine hak gören bir Cumhurbaşkanı(!) var…
Böyle bir durumda seçimin gerçekten bir anlamı yok!
Üstelik seçimi de…
Güvenirliği daha önceden test edilmiş bir yargı kurumu yapıyorsa!
Ancak…
Tüm bunlara rağmen oturup hiç bir şey yapmamak ise…
Sadece kaçınılmaz sonu hızlandırır!
Erdoğan…
Bugüne kadar…
Öyle veya böyle, 22 yıldır hep iktidarını korudu…
Kimi zaman Fetö ile…
Kimi zaman HDP ile ( açılım süreci) işbirliğine gitti, görüşmeler yaptı…
Pragmatik bir muktedir olarak dünya siyaset literatürüne adını altın harflerle yazdırdı…
Aşama aşama…
Kimi aymaz Sol-liberal taifesinin de…
Bilerek ya da bilmeyerek yaptığı katkıları kazanca çevirerek…
Padişahlarda bile olmayan bir güce erişti!
Yetti mi?
Hayır Yetmedi…
İslâmi bir rejim istiyor!
Mevcut ANAYASA yerine…
İran anayasası gibi bir anayasa olsun istiyor!
Hayalinde ki…
Başkenti İstanbul…
Dili Arapça olan…
Parasının üzerinde ki resmin…
Kendisinin ki olan bir TÜRKIYE olsun istiyor!
Daha çok şey var istedikleri arasında…
Bu yüzden bu seçimler bir dönüm noktası…
En önem verdiği İl…
Sanıldığı gibi…
Ankara, İstanbul değil…
Buraları kazansa da…
Nihai amacına çok büyük bir katkısı olmaz bu başarının!
Sadece savaşı kazanmış olur!
Oysa İzmir kazancı çok şey değiştirir…
İzmir kaybı muhalif kesimde şoktan öte bir etkiye yol açar…
Savaşı kaybeden ordular yeniden toparlanabilir…
Ama BOZGUN başka bir şey…
Bozguna uğrayan ordu tümüyle kaybetmiş demektir savaşı!
İzmir’i iktidarın kazanması demek…
Karşıtlarının… Bozguna uğramak demektir!
Erdoğan bunu bildiği için uzun bir süredir üzerinde çalışıyor!
Adayını açıklamak içinde uzun bir süre…
CHP dışındaki diğer muhalif
Partilerin…
Adaylarının açıklanmasını bekledi…
Her seçim döneminde…
Yönetimler başarısız olsun diye her türden provokasyon devreye sokulur…
Bu seçimde de öyle oldu…
İBB içinde ki “uyuyan hücreler” uyandırılıp sahaya sürüldü…
Bunlar…
Yıllarca…
İdeolojik nosyonu olmayan…
“Farklı ilişkiler ve bağlar” kuran Belediye Başkanları yüzünden yaşama alanı haline getirdiler Belediyeleri…
Aniden arızalan ve uzun süredir tamiri yapılmayan metro yürüyen merdivenleri ( F. Altay ve Üçyol vs)…
Yolcunun yoğun olduğu saatlerde kimi hareket merkezleri içine yer alan otobüs duraklarına saatinde gelmeyen otobüsler… ( Örneğin, Buca 9 Eylül Üniversitesi Kampüsü önünde ki Hareket Merkezi)
Bıktıran su kesintileri…
İZSU, ESHOT, Fen İşleri vb.
Kimi önemli ve halkla teması yüksek birimlerde…
Bürokrat ve diğer çalışanların sinsice ve planlı bir şekilde…
Özellikle belediyeyi çalışmıyor gösteriyor olmaları…
Elbette bu kriptolar…
Başkan Soyer’in iyi niyetini, Parti ayırımı yapmayan tutumunu suistimal ediyorlar…
Başkan Soyer…
Bu pislikleri ivedilikle ayıklamalı…
Büyük bir reorganizasyon yapmalı!
İlçe Belediyeler içinde aynı şeyler geçerli!
İzmir kaybedilirse…
BOZGUN OLUR…
Asıl o zaman
TÜRKİYE KAYBEDİLİR…
Bu yüzden de…
Aman ha…
Amiral gemimizi batırmalarına izin vermeyelim, bozguna uğramayalım!…