(Bu yazı 2 Mart’ta yazılmıştır.)
“Din işlerini DEVLET işlerinden ayırmak” tanımı…
İçi boşaltılmış, koftiden bir tanımdır!
Oysa…
Laiklik; özgür yaşamın olmazsa olmazıdır…
Laiklik; “Aklın prangalardan kurtuluşunun” yolunu açan, kişiyi ve toplumu “AYDINLANMA DEVRİMİ”ne ulaştıran bir yol açıcı araçtır!
Modern bir DEVLET yapısında… Adaletin, emeğin temel güvencesidir!
Ama hepsinden daha önemlisi LAİKLİK; Bir toplumda, BARIŞIN SİGORTASIDIR!
Laiklik olmadan o ÜLKEDE ASLA BARIŞ VE HUZUR OLMAZ!
Bir devlet Laik değilse…
Bir devletin yönetim sistemi….
Orada yaşam koyu karanlıktır…
Laik olmayan yönetim yapısında kadınlar… özellikle kadınlar insan olarak görülmez!
Bugün içinde debelendiğimiz bataklığın temel nedeni…
Laikliği terk etmemizdir!
“İnançlara saygılı laiklik”,” özgürlükçü laiklik” gibi üretilmiş kavram ve tanımlar…
Emperyalizmin…
Kimi cahil Sol-liberal aymaz ve hainler eliyle piyasaya sürülmüş deli saçması şeylerden başka bir şeyde değildir!
Çünkü laiklik hem özgürlük demek…
Hem de tüm dinsel inançlara ve inançsızlığa karşı eşit mesafede olunması ve birinin diğerine baskının önlenmesi demektir!
Değerli dostlarım;
3 MART 2022 Pazar günü, “Hilafetin kaldırılmasının yıldönümünde” Ankara’da LAİKLİK MECLİSİ’nin toplantısı var…
Türkiye’nin dört bir yanından katılım olacak…
Bu toplantıyı çok önemsiyorum…
Ben de katılacağım o toplantıya..
Sivas, Erzurum Kongreleri gibi görüyorum…
MUSTAFA KEMAL ATATÚRK…
1. Kurtuluşta önünde örnek yok iken başardı!.
Bizim önümüzde ise…
Onun İLKE VE DEVRİMLERİ ve yolunda yürüyen MİLYONLARCA YURTDAŞIMIZ var…
O halde biz neden başarıp, CUMHURİYETİ tekrar rayına oturtmayalım!
Kardeşlerim..
Eksik olan inanç…
Sadece birazda cesaret…
Kalk ayağa artık…
Uyuduğun o derin uykudan….
YETER!
Ve bahtına sahip çık, ey TÜRK ULUSUNUN EVLADI!
Sahip çık ve yeniden al, ÜLKENİ senden çalan EMPERYALİST uşaklıktan!….