Günlerdir aklımdan çıkmıyordu her yıl böyle olur. Herkesin bir miladı vardır benim miladımda 13 Haziran1983…
Neclayla nişanlıyız. Akşam buluşup bira içeceğiz. Krem pantolonumu açık mavi desenli gömleğimi giyip çıktım evden. Babamın atölyeye gittim. Kunduracılık malum kirli iş boyası var lekesi var diye üstümü değiştirdim iş elbiselerimi giydim çiriş solüsyon boya vs dolu. Hızlıca atölyedeki işlerimi bitirip parti işlerimi halletmek istiyorum. Tren boyları ağaç altları bizi bekler. Zaten partiyle (TKP) sorunluyuz. Devrimci kanat hikayesi. Neyse..
Öğle vakti üç tane her hâlinden sivil polis oldukları belli şahıslar önce sayacı Özer’in dükkana girdi ardından babamın dükkana. Özer bizim dükkana yönlendirmiş ama benim dükkanda olduğumu söylememiş.
Geldiler önce bana Rauf nerde diye sordular ben de abim okulda herhalde deyince sonra babama sordular O da ne bileyim o puşt nerededir dedi. Sonra bana Sen bizimle gel abinin okula gidelim dediler. Eyvah ne yapacağız derken polislerle geldik bizim Bijan iş hanının kapısına kafamda bir sürü sorular nasıl kaçarım bunların elinden diye . Hemen aklıma bu kirli iş elbiseleriyle gitmeyeyim üstümü değiştireyim demek geldi söyledim. Tamam dediler dükkana geri döndük elbiseleri değiştirirken polisin biri sen kimliğini göstersene dedi . Ben de evde unuttum dedim. Tam o anda kahveci Muammer bana Rauf ne dalga deyince hepsi birden üzerime çullandi kelepçe vs. Sonra 33 gün işkence sorgu ve sonra Şirinyer cezaevi.
Sonra……