Peri kuşu, yavruları daha yumurtadayken üzerlerine yattığında, onlara belli ritmde müzik mırıldanırmış. Yumurtadan çıkan yavrularını beslemek için yuvadan ayrıldığında, guguk kuşu yuvaya kendi yavrularını bırakırmış.
Peri kuşu yuvasına döndüğünde, yavrularına daha yumurtadayken öğrettiği melodiyi mırıldanır, kendi yavruları bu melodiye aynı şekilde karşılık verirmiş. Peri kuşu melodiyi bilmeyen yavruların yabancı olduğunu anlar, guguk kuşu yavrularını yuvadan atarmış.
2005 yılı yapımı ”Kayıp şehir” filmi Küba devriminin hemen öncesini ve sonrasını anlatır. Filmin yapımcı ve yönetmeni Andy Garcia, bildiğiniz gibi Küba asıllıdır. Ailece sahibi oldukları gazinoyu yöneten,ailesine bağlı Andy, iki kardeşi gibi devrimci değildir.
Andy anti sosyalist dir ve Batistanın yerine daha demokrat biri gelirse Küba da sorun kalmayacağına inanır. Ünlü başkanlık sarayı baskınından sonra yakalanan küçük kardeşi vahşice öldürülür. Kardeşi ölmeden önce ”Başıma bir şey gelirse, eşime sahip çık” dediği için, kardeşinin eşini ortada kalmasın diye ayartıp onunla evlenir!. Aşık olurlar birbirlerine..
Devrimden sonra cahil ve kötü komünistler ”Evet kimseyi öldürmedi ama konuşturmak için gözlerini çıkardı” dedikleri Andy’in işkenceci arkadaşını kurşuna dizerek öldürür, katil olurlar!.
Daha kötüsü, gözünü lüks yaşamla ve ilgiyle boyayıp kendine aşık ettiği genç yengesi, Fidel’le tanışır ve eşinin -eski eşinin- kim olduğundan söz eder. Böylece SSCB dahil tüm sosyalist ülkelerde ”Devrimin dul eşi” olarak itibar görür.
Andy artık gölgede kalmıştır.
Gazinosuna yeni gelen dansçıları kendisinden isteyen Kübalı zenginlere, bundan böyle ”Hepsini kapıştılar” diyemeyecektir!
Eşinin özgürleşmesini, ona ihtiyacı kalmamasını kabullenemez fakat tabii izleyiciye konu böyle aktarılmaz. Eşi sürekli olarak onu sevdiğini ve öldürülen eski eşinin -tabii Andy nin kardeşinin- hayalinin gerçekleştirilmesi için birlikte mücadele verme talebine rağmen, Andy bunu kabullenmez. Ve Amerika’ya gider.
Amaç komünistleri kötülemekse bunun birçok yönteminden bir tanesini de sinemadır.
Andy’nin amcası gibi toprak sahipleri ve Küba’lı zenginler açısından bakarsak, sosyalistler kötüdür.
Gazino sahibi bir pezevengin bakış açısı başka ne olacaktı?
Filmde Che’den de görüntüler var. Çok ince onu da kötülüyor elbette. Sürekli sırıtan, Andy’i ”dansçı” diye aşağılayan kötü komünist rolünde…
Bak şimdi! Aklıma yine liboşlar geldi. Hani ”İnsan öldürdü” ”Katil o” dediklerini unutacak değiliz.
Muhtemelen, sağ yakaladıkları Che’yi hunharca katledip ellerini kesen Bolivya ordusunda görevli Pereira’yı üç kurşunla haklayan Monika Erti de bunlar için ”cani, katil”… Peri kuşundan buraya bu yazı neden geldi?
Çünkü devrimciler meşru şiddete karşı değildir. Bunun bir de adı var ”Devrimci şiddet”.
Devrimci şiddeti inkar edenlerden devrimci olmaz. Devrimci olmadıkları için 12 eylül de direnmediler.
Devrimciler İsa değil! Yanağını ”Buraya da vur” diye çevirmez.
Hakim yargı mensubudur, yürütme mensubu değildir. Bir suç işlendiği kanaati varsa kendinin müdahale etme hatta müdahil olma hakkı yoktur. En fazla suç duyurusunda buluna bilir.
Yasa dışı bir durum söz konusuysa müdahale etmek kolluk kuvvetlerinin görevidir. Hakim günlük yaşamında politik düşüncesine göre eylemde bulunamaz. Farklı düşüncedeki insanlara saldıramaz, hakaret ederek onları tahrik edemez.
Peri kuşu devrimcilere ilham olmalı.
Devrimciler de içlerindeki pislikleri temizlemeli.