Savaş Karşıtı Olmak / Molla Demirel[i]
TURGAY DEĞİRMENCİ
Molla Demirel çok yönlü bir sanatçı. Şair, yazar, fotoğrafçı. Almanya’da yaşıyor. Yaşadığı kentte bir çocuk oyuncakları müzesi kurmuş. Çocuk felsefesi üzerine yazıyor. Şiirlerinde barışı savunan şair savaş karşıtı bir yazar olarak yazdığı yazıları bir kitap olarak yayınladı.
Yazarın görüşleri elbette tartışılabilir, ancak yurtdışında yaşayan bir yazar olarak sorunlara daha doğru baktığı ve bizim dile getiremediklerimizi dile getirdiği bir gerçek.
Demirel, Emperyalist güçlerin Ortadoğu Hayalini gerçekleştirmek için bu coğrafyada yaşayan halklara nasıl kıyımlar yaşattığını gösteriyor. “Bütün etniklerden insanlar evlilik yapmış, akraba olmuş. Birlikte aynı topraklar üzerinde devlet kurmuş. Bu yok olan verimsizleşen ekim alanları hepimizin; yıkılan köprüler, evler, kasabalar, kül olan bahçeler, orman alanları hepimizin el emeği, göz nurudur” derken ne kadar da haklıdır. Zira bu memleketi kurtaran vatan evlatları Kürt, Türk vs. hepsi Çanakkale’de yan yana uzanmaktadır. Yine bu evlilikler sonucu doğmuş çocuklar Kürt mü?, Türk mü ? sorularına verebileceğimiz bir yanıt yokken. Savaşı isteyenlerin savaştan rant sağlayanlar olduğunu vurgular.
Demirel yazılarında savaş karşıtı şiirlere yer vererek yazılarını daha okunur kılmış. Savaş isteyenlerin savaştan rant sağlayanlar olduğunu vurgulamış.
Gerek 1 Mayıs kutlamaları, gerekse gezi olaylarında halkına acımasızca saldıran güvenlik güçlerinin bu tutumunu Almanya’da yaşayan arkadaşlarına açıklamakta zorlanıyor Molla Demirel. ”İnsanlar korkusuz ve güven içinde 1 Mayıs’ı kutlamaya hazır olmalı ve gülerek oynayarak gelmeli” demektedir.
Türkiye’nin Amerika’ya bağlılığını Eski Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın “Ordusunun ayağındaki postalından onun elindeki düdüğe kadar Amerika’ya bağlı olan bir ülkenin onun istemlerini reddetme gücü ne kadar olur?” sözleriyle doğru olarak tespit ediyor.
Türk Hükümetin Kürt açılımının yapaylığını ve samimiyetsizliğini tüm yönleriyle anlatıyor. Bu konudaki kuşkularını cesaretle dile getiriyor.
Bir çok şairin şiirlerinde kullandığı Nevruz Kutlamalarını anlatırken;” Nevruz’un Türki ülkeler, İran, Irak, Suriye, Ürdün, Moğolistan başta olmak üzere birçok ülkede kutlanıyordu.” Demektedir.
Fırat’ ve Dicle’nin iki yakasında patlayan bombalar silahlı çatışmalar, yakılan köyler için haykırıyor Molla Demirel;
Sökün bu silah fabrikalarını/Atın elinizdeki silahları/Çocuklar ve yıldızlar ölüyor/Görün acılar içinde dünyamız.
Bazı düşüncelerine katılmasam da özellikle Amerika’nın Ortadoğu ülkelerine saldırılarını bir haçlı seferi ye da haçlı seferlerinin intikamını almak olarak değerlendirmeleriyle cesurca düşüncesini belirtiyor ve tartışmaya açıyor.
“Göçmenlerin haklı eylemlerinde bile içinde yaşadığı topluma ulaşmayı ,.onları katmayı hedeflememelerini ,kendi aralarında kalmayı yeğlemelerini “ eleştiriyor.
Pek duymadığımız Kürecik İsyanı’nı anlatıyor, Verilen sözlerin tutulmayarak teslim olanların asıldıklarını anlatıyor. İsmail Hakkı Uzunçarşılı’nın Anadolu Beylikleri kitabını okurken de onlarca isyancının canının bağışlanacağı aldatmacasıyla teslim olmaları sağlanıp anında infaz edildiklerini okumuş ve çok şaşırmıştım. Tarih tekerrürden ibarettir sözünün anlamı bu olsa gerek. Soyadı Kanunu dolayısıyla herkesin kendisine bir soy adı seçmesi istenildiğinde , o sırada susan ,korkan insanların nasıl kahramanlık ,yiğitlik .cesaret belirten isimleri seçtiğini Aziz Nesin’in sözleriyle anlatıyor ve eleştiriyor.
Sonuç olarak aydınlık günler özlemiyle ,cesurca yazılmış, yazılar toplamı kitap okunmalı diyor ve kutluyorum Demirel’i.
[i] Savaş Karşıtı Olmak, Molla Demirel, Zuzu Kitap, 2023, Antalya