Bayrakları toplamalı direklerden
yoksul evsizlere çadır dikmeli
Sonra gökten yıldızları indirmeli
Çocuklara aydınlık düşler kurabilsinler diye
Beyaz bulutlardan gelinlik ısmarla malı çapa vurmaktan eli nasır tutmuş genç kızlara
Yağan yağmurlara bırakmalı kara kömür bahtları mızı
Umutlarımızı göçmen kuşların kanadına yükleyelim
Sıcak ülkeleri dolaşsınlar
Üşümesin umutlarımız bizler gibi
Ulu bir çınar altına serelim yorgun bedenimizi
Zamansız ölürsek bir köşede kefensiz
yabancılık çekmezler
en azından
Toprak tanır çınar gölgesi abilik yapar
Sonra yalanları toplamalı dünyadan
Zalimleri de beraber bir arada
Ama onlar gibi zulmetmeden, incitmeden uğurlamalı
Ağıtlar da yakmayalım arkalarından
Ağıtlarımız bize lazım
Daha önümüzde fukaralık savaşları var
Kim galip gelir kim bilir
Biliyorum bizde asker çok
Ama Aç asker yürüyemez onu da biliyorum
Kendi masallarımızı yazalım sonra
İçinde kibrit çöpüyle ısınan kız olmasın
Ve yahut evin yolunu bulmak için bıraktığımız ekmekleri
Kuşlar yemesin
Karga şarkı söylemek için açtığında ağzını peyniri düşüp aç kalmasın
Ne padişah olsun
Ne de uğruna dağlar aşılacak
padişah kızı
Yürüyelim hep beraber
Ama gittiğimiz bir arpa boyu
yol olmasın
Dedim ya tüm bayrakları toplamalı direklerden
Yelken yapmalı rüzgarı doldurmalı içine
Sonra yanan ormanların ağaçlarından koca bir gemi
Öyle büyük olmalı ki
Nuh kıskanmalı
Doldurmalı içine yolu zalimlik den geçmeyen tüm canlıları
Karıncaya bırakmalı dümeni
En iyi yolu o bilir
Başına da ağustos böceği
Maksat canı sıkılmasın
Bırakalım kendi haline rakamları
Bazen de iki kere iki varsın dört yapmasın
Kusursuz olmasın hiç bir şey
Gözümüzün üstünde kaşımız güzel
Hayata masum bakmalı
İşte o masumluk güzel…..
İ. Akan